Kanser tedavisindeki ilerlemeler sayesinde hayatta kalma oranları giderek artarken, tıp dünyasında yeni bir disiplin ortaya çıkıyor: onkonefroloji. Bu hızla gelişen yan dal, hem kanser hem de böbrek hastalığı ile mücadele eden hastaların karşılaştığı karmaşık ve çoğu zaman fark edilmeyen sorunları ele alıyor. İmmünoterapi, geleneksel kemoterapi ve kök hücre nakilleri gibi tedavilerin yaygınlaşmasıyla bu yaklaşımların böbrek sağlığı üzerindeki etkisi kritik bir hale geldi. Brigham ve Kadın Hastanesi’nin (BWH) Nefroloji bölümü araştırmacıları Dr. Raad B. Chowdhury ve Dr. Shruti Gupta öncülüğünde, bu kesişim noktasına yönelik yenilikçi bir adım atıldı ve kanser hastaları için özel bir yatarak onkonefroloji konsültasyon servisi kuruldu.
Bu öncü program, Mass General Brigham sağlık sistemi bünyesindeki dünyanın sayılı akademik tıp merkezlerinden birinde hayata geçirilerek, onkolojik ortamlarda böbrek komplikasyonlarının yönetiminde paradigma değişikliği yarattı. Daha önce akut böbrek hasarı gibi komplikasyonları olan hastalar genel nefroloji servisi tarafından yönetilirken, bu servis onkolojik renal patofizyoloji konusunda uzmanlaşmamıştı. Şimdi ise onkonefroloji servisi, kanser ve kanser tedavilerine bağlı böbrek problemlere odaklanarak gelişmiş nefroloji bilgisi ile onkoloji alanına ait böbrek hastalıklarını bütüncül yaklaşımla ele alıyor.
Bu yeni servisin ortaya çıkışı, büyük ölçüde Dr. Shruti Gupta’nın girişimlerine dayanıyor. Dr. Gupta, Amerikan Onkonefroloji Derneği’nin (ASON) kurucusu ve aynı zamanda ilk başkanı olarak da görev yaptı. Dr. Chowdhury ise derneğin şu anki başkan yardımcısı. ASON, dünyanın dört bir yanından 14 ülkeyi kapsayan geniş bir üye ağına ulaşmış durumda ve onkonefroloji alanının giderek küresel bir farkındalık kazandığını gösteriyor. Brigham ve Kadın Hastanesi’nde görev alan Dr. Chowdhury, Dr. Gupta ve ilk ortak yazar Jessica Ortega, bu yeni servis deneyimini Clinical Journal of the American Society of Nephrology dergisinde yayınladıkları olgu çalışmasıyla titizlikle belgeledi.
Çalışma, yatarak onkonefroloji konsültasyon servisinin kuruluşundan itibaren geçen bir yıllık süre içindeki organizasyon yapısı, danışma süreçleri ve ilk klinik sonuçları detaylı şekilde sunuyor. Araştırmacılar, Temmuz 2022-Haziran 2023 arasında onkoloji ekiplerinin genel nefroloji servisine yaptığı yönlendirmeler ile Temmuz 2023-Haziran 2024 arasındaki onkonefroloji servisine yapılan yönlendirmeleri karşılaştırmalı olarak inceledi. Bu karşılaştırmalı analiz, kanser hastalarının uzmanlaşmış nefroloji bakımıyla ne kadar farklı sonuçlar elde edildiğini somut verilerle ortaya koyuyor.
Özellikle kanser ilişkili akut böbrek hasarı bulunan hastaların, onkonefroloji servisi tarafından yönetilmeleri sonucu hastaneden taburcu edilirken böbrek fonksiyonlarında belirgin bir iyileşme görüldü. Bu sonuç, onkonefroloji uzmanlarının alan spesifik bilgi birikimi ve hastalara özel protokolleri sayesinde böbrek iyileşmesinde doğrudan olumlu etkiler yaratılabileceğini ortaya koyuyor. Öte yandan, sodyum düzeylerindeki düzelme açısından iki grup arasında anlamlı bir fark gözlenmedi ve bu da kanser hastalarındaki elektrolit bozukluklarının karmaşık yapısına dikkat çekiyor.
Servisin etkinliği yalnızca hasta sonuçlarıyla sınırlı kalmadı. Araştırma ekibi, nefroloji uzmanları ile sık iş birliği yapan onkologlar ve ileri uygulama sağlayıcıları üzerinde yapılan anonim bir anketle de geri bildirim topladı. Katılımcıların %81’i yatan onkonefroloji servisinin faydalı olduğunu belirtirken, %88’i gelecekte de bu servisi kullanmak istediklerini ifade etti. Bu yüksek memnuniyet, çok disiplinli kanser tedavisinde uzmanlaşmış konsültasyon hizmetlerinin rolünün ve öneminin altını çiziyor. Ayrıca, bu yaklaşım hasta bakımında iletişimin güçlenmesini ve tedavi planlamasının bütüncül bir şekilde ele alınmasını kolaylaştırıyor.
Onkonefroloji ekibinin kurulması, ayrıca hastanelerde yatan hastalar için başlatılan bakım sürecinin taburculuk sonrası ayaktan takiplere sorunsuz şekilde aktarılmasını mümkün kıldı. Böbrek komplikasyonları genellikle taburculuk sonrasında da devam edebildiği veya yeniden ortaya çıkabildiği için, bu uzun süreli izlem çok kritik önem taşıyor. Böylece onkonefroloji servisi, sadece hastane içi bakımda değil aynı zamanda ayaktan izlemlerde de modern ve kapsamlı bir bakım modeli sunuyor. Bu yeni uygulama, onkonefroloji alanında hem yatarak hem de ayakta hasta yönetimini kapsayan bir standart oluşturuyor.
Çalışmada kullanılan yöntemler oldukça titiz ve klinik açıdan sağlam temellere dayanıyor. Manual hasta dosyası incelemeleri ile böbrek fonksiyonu geri dönüşü, elektrolit bozuklukları ve kanserli hastalardaki böbrek hastalığına ilişkin diğer kritik klinik noktalar ayrıntılı olarak analiz edildi. Bu detaycılık, elde edilen farklılıkların uzmanlaşmış servisin etkisinden kaynaklandığını ve karışıklık yaratabilecek diğer faktörlerden arındırıldığını gösteriyor. Böylece, hizmetin klinik yararları güvenilir biçimde kanıtlanmış oldu.
Geleceğe yönelik olarak Dr. Chowdhury ve Dr. Gupta, daha büyük katılımcı sayısına sahip, çok merkezli ve ileriye dönük tasarımlara sahip çalışmalar yapılması gerektiğinin altını çiziyor. Bu tür çalışmalar, onkonefroloji girişimlerinin neden böbrek iyileşmesini artırdığını daha iyi açıklayacak ve uzun vadeli sonuçlar hakkında daha kapsamlı değerlendirmeler yapılmasını sağlayacaktır. Ayrıca, nefroloji ile onkoloji uzmanları arasındaki işbirliklerinin derinleştirilmesi, risk altındaki hastaların proaktif olarak belirlenmesi ve böbrek toksisitesini azaltacak onkolojik tedavi seçeneklerinin geliştirilmesi öncelikler arasında yer alıyor.
Yatarak onkonefroloji servisi kurulması, kanser hastalarında böbrek sağlığının korunması ve yönetiminde kişiye özel yaklaşımın önünü açan önemli bir adım oldu. Bu gelişme, karmaşık klinik sorunlarla mücadele eden hastalara yönelik sağlık hizmetlerinde yan dalların bütünleşmesinin ve yenilikçi çözümlerin gerekliliğini vurguluyor. Kanser tedavisindeki umut verici ilerlemeler daha uzun yaşam vaat ederken, bu süreçte ortaya çıkan böbrek komplikasyonları dikkatli ve uzmanlaşmış yaklaşımla ele alınmazsa yaşam kalitesi olumsuz etkilenebilir.
Nisan 2025’te Clinical Journal of the American Society of Nephrology dergisinde çevrimiçi olarak yayınlanan bu çalışma, dünyadaki diğer kurumlar için de benzer hizmetlerin kurulmasına rehberlik ediyor ve onkonefrolojinin klinik ve araştırma odaklı bir alt disiplin olarak tanınması yolundaki hareketi güçlendiriyor. Mass General Brigham sağlık sistemi, akademik mükemmeliyet ile modern tıbbın zorluklarına yönelik yenilikçi ve şefkatli bakım modellerini bir araya getirme misyonuna öncülük etmeye devam ediyor.
—
Araştırma Konusu: People
Makale Başlığı: Innovating Kidney Care in Patients with Cancer: The Development of an Inpatient Onconephrology Service
Haberin Yayın Tarihi: 15 Nisan 2025
Web References:
https://doi.org/10.2215/cjn.0000000714
https://www.massgeneralbrigham.org/en
https://www.ason-online.org/
Doi Referans: 10.2215/CJN.0000000714
Anahtar Kelimeler: Böbrek, Kanser hastaları, Akut böbrek hasarı, Onkonefroloji, Brigham and Women’s Hospital, Kanser tedavisinin böbreğe etkisi, İmmünoterapi, Yol gösterici nefroloji yaklaşımları