Ticaret Bakanlığı’nın kooperatiflere yönelik desteği her geçen yıl daha da güçleniyor. 2020 yılından bu yana uygulanan Kooperatiflerin Desteklenmesi Programı, kısa sürede birçok kooperatifin üretim kapasitesini artırmasına ve istihdam sağlamasına büyük katkılar sundu. Yeni yılın yaklaşmasıyla birlikte, program kapsamında verilen destek limitlerinde önemli artışlar yapıldığı duyuruldu. Bu değişiklik hem mevcut kooperatif üyeleri hem de yeni girişimciler için umut verici bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Ticaret Bakanlığı, bu kararla kooperatiflerin sürdürülebilir büyümesini ve ekonomik katkılarını artırmayı hedefliyor. Peki, yeni destek limitleri ne kadar oldu ve bu artış kooperatifler için hangi fırsatları barındırıyor? İşte detaylar ve yorumlar…
Kooperatiflerin Desteklenmesi Programı (KOOP-DES), Türkiye’nin ekonomik kalkınmasında kooperatiflere sağlanan önemli desteklerin başında geliyor. Bakanlık tarafından 2020 yılında hayata geçirilen bu program, kooperatiflerin yatırım projelerini destekleyerek üretim ve istihdam alanında aktif rol almalarını amaçladı. Programa dahil olan kooperatifler, bugüne kadar maliyetlerinin önemli bir bölümünü bakanlıktan alarak projelerini daha rahat gerçekleştirebildiler. Ancak günümüzde ekonomik göstergeler ve piyasa koşulları farklı bir boyuta taşındı. Bu değişim, destek limitlerinin artırılması ihtiyacını doğurdu. Ticaret Bakanlığı, bu gerekliliğin farkında olarak program kapsamındaki destek limitlerini önemli ölçüde yükselttiğini açıkladı.
Yeni açıklamaya göre, KOOP-DES programında kooperatiflere sağlanan destek limiti önceki yıllara kıyasla yaklaşık yüzde 50 oranında artırıldı. 2024 yılında 500 bin TL olan destek limiti, 2025 yılı itibarıyla 750 bin TL’ye çıkarıldı. Bu yükseltme, özellikle yatırım maliyetlerinin artması ve kooperatiflerin daha büyük projelere imza atabilmesi açısından önem taşıyor. Böylece kooperatifler, teknolojik altyapı, makine ekipman alımı ve tesis iyileştirmeleri gibi alanlarda daha fazla destek alabilecekler. Uygulamada bu artış, kooperatiflerin daha rekabetçi hale gelmesini ve piyasa taleplerine daha hızlı yanıt vermesini sağlayacak.
Bu artışla birlikte, programın sadece üretim değil istihdam desteği de genişletildi. Kooperatiflerin istihdam yaratma kapasitesinin artırılması, yerel ekonomi ve iş gücü piyasasında olumlu yansımalar yaratacak. Sadece büyük şehirlerde değil, kırsal alanlarda da kooperatiflerin güçlenmesi ve yeni iş sahalarının yaratılması bekleniyor. Bakanlık, hem üretimin hem de istihdamın desteklenmesiyle bölgesel kalkınmanın hızlanacağını düşünüyor. Yatırım desteklerinin artırılması, sosyal boyutta da kalkınmanın önünü açarak, kooperatiflerin toplumsal faydaya daha fazla katkıda bulunmasını sağlayacak.
KOOP-DES programının geniş kapsamı, farklı sektörlerde faaliyet gösteren kooperatiflere hitap etmesiyle dikkat çekiyor. Tarım, gıda, el sanatları ve enerji gibi alanlarda faaliyet gösteren kooperatifler, artık daha yüksek meblağdaki desteklerle projelerini gerçekleştirebilecek. Söz konusu desteklerden faydalanmak isteyen kooperatifler için başvuru süreçleri de yeni düzenlemelerle daha şeffaf ve erişilebilir hale getirildi. Böylece hem bürokratik yük hafifletildi hem de kaynakların etkin kullanımı sağlandı. Program, aynı zamanda kooperatiflerin kendi iç yapılarının güçlendirilmesine ve işleyişlerinin iyileştirilmesine de olanak sağlıyor.
Ticaret Bakanlığı’nın yaptığı bu destek artışı, kooperatiflerin finansmana erişiminde yaşanan zorlukları bir nebze olsun azaltacak. Özellikle küçük ve orta ölçekli kooperatifler, finansal kaynak bulmada sıkıntı çektiği için büyüme olanaklarını yeterince değerlendiremiyordu. Yeni limitler destek paketinin çeşitlendirilmesiyle beraber, bu kooperatiflerin daha fazla projeye imza atması mümkün hale geliyor. Ayrıca, devlet desteğinin artırılması yatırımcı güvenini de güçlendirecek ve özel sektörden de bu alanlara yönelik yeni yatırımların gelmesini teşvik edecektir. Ortak bir görüşe göre, böyle programlar kooperatifçilik faaliyetlerini modernize etmenin ve büyütmenin anahtarı konumunda.
Ekonomistler ve kooperatif yöneticileri bu destek artışının Türkiye ekonomisi için önemli bir adım olduğunu düşünüyor. Kooperatifler, yerel kalkınmanın öncü aktörleri olarak görülüyor ve doğru destekle büyüdüğünde, kaynakların hem daha verimli dağıtılması hem de gelir dağılımının daha adil hale gelmesi sağlanabiliyor. Bu çerçevede KOOP-DES programındaki destek limitlerinin artırılması, sürdürülebilir kalkınmanın temeli olarak nitelendiriliyor. Ancak, bu artışın kalıcı faydalara dönüşmesi için kooperatiflerin proje yönetimi ve finansal disiplin konularında da güçlendirilmesi gerekiyor. Bakanlık ve ilgili kurumların bu alanlara ek destek sağlaması bekleniyor.
Yatırım projelerine yönelik desteklerdeki artış, özellikle teknolojik altyapı ve üretim kapasitesini geliştirmeye yönelik önemli bir avantaj sunuyor. Kooperatiflerin teknolojiye yatırım yapması, sadece üretim kalitesini artırmakla kalmıyor, aynı zamanda maliyetleri düşürerek global rekabette Türkiye’nin gücünü yükseltiyor. Bu noktada KOOP-DES Programı, kooperatiflerin yenilikçi ve çevreci üretim tekniklerine geçişini kolaylaştıracak fonları sağlamaya devam ediyor. Bu bağlamda, destek limitlerinin artması sadece miktar olarak değil, aynı zamanda çağın gereksinimlerine uyum açısından da kritik bir rol oynuyor.
Özellikle genç girişimcilerin kooperatifleşme yoluyla iş dünyasına adım atmasını teşvik eden bu program, ülkemizin işsizlik sorununa da katkı sağlıyor. Daha fazla yatırım ve finansal kaynak, gençlerin kendi işletmelerini kurmalarına ve istihdam yaratmalarına olanak sunuyor. KOOP-DES destekleriyle güçlenen kooperatifler, sadece ekonomik anlamda değil, toplumsal dayanışma ve sosyal sermayenin artırılmasında da kritik öneme sahip. Programın bu yönü, toplumsal barış ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerine de hizmet ediyor. Dolayısıyla destek limitlerinin artırılması, gelecek için umut verici bir adım olarak değerlendiriliyor.
Ancak, desteklerin artması beraberinde bazı soruları da getiriyor. Acaba bu artış bütçeyi nasıl etkiliyor ve kaynaklar ne kadar sürdürülebilir? Bakanlık, desteklerin finansmanını sağlamak amacıyla bütçe planlamasında da gerekli düzenlemeleri yapmış durumda. Program, hem merkezi hem de yerel yönetimlerin işbirliğiyle yürütülüyor ve bu sayede kaynakların etkin kullanılması hedefleniyor. Kamu-özel sektör işbirliğiyle de desteklerin devamlılığı sağlanmaya çalışılıyor. Ancak hem yöneticiler hem de uzmanlar, desteklerin sürdürülebilirliği açısından verimlilik ve hesap verilebilirlik standartlarının elden bırakılmaması gerektiğini belirtiyor.
Sonuç olarak, Kooperatiflerin Desteklenmesi Programı kapsamındaki destek limitlerinin artırılması, Türkiye’nin kooperatifçilik alanında önemli bir sıçrama yapmasının önünü açtı. Artan destekler, üretimin ve istihdamın güçlendirilmesi adına büyük bir fırsat sunuyor. Ancak bu fırsatların değerlendirilmesi, kooperatiflerin etkin proje yönetimi, şeffaflık ve sürdürülebilir bir iş modeli oluşturmalarına bağlı olacak. Ticaret Bakanlığı tarafından sağlanan bu desteklerin, gerçek anlamda ekonomiye ve topluma değer yaratacak projelere dönüşmesi, ülkedeki kalkınma hamlesinin başarısını belirleyecek. Önümüzdeki yıllarda KOOP-DES programının takipçisi olmaya devam edeceğiz.
