Son yıllarda tıbbi yazım hizmetleri, özellikle hematoloji alanında hazırlanan bilimsel makalelerde hem etkili hem de tartışmalı bir rol üstlenmektedir. Başlangıçta karmaşık araştırma makalelerinin hazırlanmasını kolaylaştırmayı hedefleyen bu hizmetler, zamanla etik kaygıları da beraberinde getirmiştir. Endüstri etkisinin akademik yayına sızma riski, tıbbi yazımın kullanımında şeffaflık ve çıkar çatışmaları konusundaki endişeleri artırmaktadır. BMC Cancer dergisinde yayımlanan son bir analiz, hematolojik maligniteler üzerine odaklanan derleme makalelerde tıbbi yazımın yaygınlığı ve finansman kaynaklarını ortaya koyarak bu alandaki kritik durumu gözler önüne sermiştir.
Onkoloji ve malign hematoloji klinik denemelerinde tıbbi yazım hizmetlerinin yaygın kullanımı iyi bilinmekle birlikte, derleme makalelerinde bu hizmetlerin kapsamı ve etkisi yeterince araştırılmamıştır. Söz konusu yeni çalışma, bu boşluğu doldurmak amacıyla 2019-2023 yılları arasında hematoloji alanında en yüksek etki faktörüne sahip ilk 10 dergide yayımlanan farklı türde derleme makaleleri sistematik olarak incelemiştir. İnceleme kapsamında anlatısal ve sistematik derlemelerin yanı sıra klinik rehberler ve tedavi önerileri sunan makaleler de yer alırken, temel bilimler ve iyi huylu hematoloji çalışmaları kapsam dışı bırakılmıştır.
Toplam 663 derleme makalesinin analiz edildiği çalışmada, sadece %5,7 oranında tıbbi yazım yardımı kullanıldığı açıkça beyan edilmiştir. İlginçtir ki, bu makalelerde tıbbi yazarlar yazar kadrosunda yer almamış ve hak ettikleri katkı payını alamamışlardır. Bazı dergilerde bu oran anlamlı ölçüde daha yüksek bulunmuş; bir derginin %21 oranı ile öne çıkması, tıbbi yazımın tanınması ve bildirilmesinde dergiler arasındaki farklılıkları göstermiştir. Bu durum, hematoloji alanındaki yayın politikalarının ve kültürel normların ne denli değişken olduğunu ortaya koymaktadır.
Tıbbi yazımın finansmanı incelendiğinde, %89 gibi büyük çoğunluğunun endüstri sponsorları tarafından sağlandığı belirlenmiştir. İlaç firmalarının desteklediği bu finansman modeli, bilimsel metinlerin tarafsızlığını ve güvenilirliğini sorgulayan ciddi endişelere yol açmaktadır. Endüstri kaynaklı desteğin fazla olması, tedavi ya da ilaç lehine bilinçli ya da bilinçsiz yönlendirmeleri ve bilimsel anlatılar üzerinden pazarlama etkilerini beraberinde getirebilmektedir.
Hematolojik maligniteler içinde plazma hücresi hastalıkları üzerine yapılan derlemelerde tıbbi yazımın en fazla kullanıldığı ve oranının %11’e ulaştığı görülmüştür. Bu alt alandaki yüksek kullanım oranı, özellikle multipl miyelom gibi dikkat çeken hastalıkların mevcut olması ve bu alanlardaki yoğun ilaç geliştirme rekabetiyle bağlantılıdır. Böylece, ticari önceliklerin tıbbi yazım hizmetlerine olan talebi artırdığı söylenebilir.
Çalışma, yazarların finansal çıkar çatışmalarını da değerlendirmiştir. İlk yazarların %28’i, son yazarların ise %34’ü doğrudan ödemeler ya da diğer ticari ilişkilerle ilgili çıkar çatışması bildirmiştir. Özellikle belirli ilaçlara odaklanan derlemelerde bu oran %71’e kadar yükselmiş, bu da yazarların finansal menfaatlerinin içerik üzerindeki etkisine işaret etmiştir. Böyle yüksek bir oran, tarafsız kanıt sentezlerinin oluşturulmasında zorluklar doğurmakta ve hematoloji literatürünün güvenilirliğine gölge düşürmektedir.
Dergiler arasında tıbbi yazım hizmetlerine yönelik açık politika uygulayanların sayısı oldukça azdır; yalnızca bir dergi inceleme kapsamındaki makaleler için bu konuda net kurallar koymuştur. Bu durum, yayıncılıkta şeffaflık, hesap verebilirlik ve etik normların uygulanmasında önemli bir boşluğa işaret etmektedir. Editöryal denetim eksikliği, tıbbi yazımın eksik ya da tutarsız şekilde bildirilmesine engel olamamakta ve potansiyel çıkar çatışmalarının önüne geçilememektedir.
Tıbbi yazımın etik boyutu yalnızca yardımın tanınması meselesiyle sınırlı kalmamaktadır. Yazar listesine dahil edilmeyen tıbbi yazarlar, katkılarının görmezden gelinmesine yol açarken, firma sponsorluğunda yürütülen yazım faaliyetleri bilimsel iletişim ile ticari çıkarlar arasında dikkatli bir denge gerektirmektedir. Bu hassas dengenin korunmaması, bilim topluluğundaki güveni sarsmakta ve tarafsızlığın zedelenmesine neden olmaktadır.
Hematoloji alanındaki derleme makalelerinde tıbbi yazımın ortaya konması, endüstri etkisinin kanıt sentezi, klinik rehberler ve konsensüs bildirimleri yoluyla nasıl nüfuz edebileceğini göstermektedir. Bu durum, çünkü derlemeler klinisyenler, araştırmacılar, politika yapıcılar ve hastalar için temel referans materyali oluşturmaktadır. Dolayısıyla, bu kritik yayınlardaki tıbbi yazımın yaygınlığı, finansmanı ve yazar ilişkilerinin detaylı incelenmesi, hematoloji araştırma yayınlarının şeffaflığını ve objektifliğini artırmak için elzemdir.
Çalışma, tıbbi yazım ve çıkar çatışması bildirimlerinin etik sınırları hakkındaki tartışmalara yeni bir boyut kazandırmaktadır. Özellikle hayalet yazarlık, şeffaflık ve endüstri sponsorluğunun rolüne ilişkin endişeler, biyomedikal yayıncılığın gündeminde uzun süredir bulunmaktadır. Bu araştırma, dar bir alanda gözlemlenen belirgin kalıpları belgeleyerek mevcut yayın politikalarının yeniden değerlendirilmesini ve tıbbi yazım katkılarının açıkça düzenlenmesini teşvik etmektedir.
Hematoloji dışındaki tıp dallarında da ilaç endüstrisi kaynaklı tıbbi yazımın önemli rol oynadığı düşünülürse, bu bulguların evrensel en iyi uygulama kılavuzlarının geliştirilmesi için yol gösterici olduğu görülmektedir. Bilimsel incelemenin korunması ve yayın etiğinin güçlendirilmesi adına tıbbi yazımın yönetilmesi, küresel ölçekte tüm tıp disiplinlerine uygulanabilecek standartların oluşturulmasına katkı sağlayabilir.
Sonuç olarak, hematolojik maligniteler alanında yayımlanan derleme makalelerinde tıbbi yazımın oranı nispeten düşük olmakla birlikte, büyük oranda endüstri sponsorlu olması önemli bir dikkat noktasıdır. Yazarlardaki yüksek finansal çıkar çatışması oranı ve ilaç odaklı yayınlarda bu oranın yükselmesi, editöryal yaklaşımların sıkılaştırılması ve bildirim kurallarının güçlendirilmesi gerekliliğini ortaya koymaktadır. Çünkü derlemelerin klinik karar verme süreçleri ile sağlık politikaları üzerinde doğrudan etkisi bulunmaktadır ve güvenilirliğin korunması bilimsel yayıncılığın temel taşıdır.
Gelişmiş ve düzenli editöryal politikalar, tıbbi yazımın bildirilmesi, çıkar çatışması yönetimi ve yazar haklarının korunması konularında standartların belirlenmesini sağlayabilir. Bu tür yaklaşımlar, araştırmacıların, klinisyenlerin ve okuyucuların bilimsel bilginin kaynağını ve bütünlüğünü doğru değerlendirmelerine olanak tanır. Biyomedikal bilimin hızla ilerlediği günümüzde, etik titizlikle yürütülen bilimsel anlatı, güvenilir ve anlamlı bilgi aktarımı için vazgeçilmezdir.
—
Araştırma Konusu: Malign hematoloji derleme makalelerinde tıbbi yazımın yaygınlığı ve yazarların finansal çıkar çatışmaları ile ilişkisi.
Makale Başlığı: Prevalence of medical writing in hematological malignancy review articles
Web References: https://doi.org/10.1186/s12885-025-14137-5
Doi Referans: https://doi.org/10.1186/s12885-025-14137-5
Resim Credits: Scienmag.com
Anahtar Kelimeler: klinik rehberler onkolojide, araştırmada çıkar çatışmaları, tıbbi yazımda etik endişeler, tıbbi yazarların finansman kaynakları, bilimsel literatürde tıbbi yazım etkisi, endüstri etkisi ve araştırma yazımı, hematolojide tıbbi yazım, anlatısal derlemeler hematoloji, hematoloji alanında bilimsel iletişim, hematolojik malignite sistematik derlemesi, hematoloji derleme makale trendleri