Türkiye’nin sigorta ve otomotiv sektörlerinin önemli aktörleri, geçtiğimiz günlerde düzenlenen 2. EL Oto Zirvesi’nde bir araya gelerek sektörün geleceğini masaya yatırdı. Özellikle ikinci el araç alım-satımlarında sigortaların oynadığı kritik rolün ele alındığı zirvede, her yıl yaklaşık 10 milyon araç için hasar sorgusu yapıldığı ve toplamda 9 milyon aracın sahip değiştirdiği bilgisi paylaşıldı. Bu veriler, ikinci el araç piyasasının ne denli hareketli ve dinamik olduğunun bir göstergesi olarak ön plana çıktı. Zirve süresince sektörün mevcut durumu ve geleceğe dair beklentiler detaylıca değerlendirildi.
İkinci el araç piyasasının hayati öneme sahip iki temel unsuru olarak sigorta ve otomotiv sektörü, iş birliğinin sağlıklı ilerlemesi gerektiğine vurgu yaptı. Sigorta şirketleri, hasar sorgulama ve poliçe düzenlemede otomotiv sektörünün ihtiyaçları doğrultusunda teknolojik altyapılarını güçlendirmeye devam ediyor. Bu durum müşterilerin doğru ve güvenilir bilgiye erişmesini sağladığı gibi, sektörün saydamlığını ve güvenilirliğini artırıyor. Özellikle internet üzerinde yapılan araç sorgulamalarının, piyasada hem alıcı hem de satıcı açısından riski azaltmasına önemli katkı sunduğu belirtildi.
Zirvede öne çıkan önemli konular arasında, araç hasar geçmişlerinin dijital ortama taşınması ve standartlaştırılması yer aldı. Uzmanlar, dijitalleşmeyle beraber hasar kayıtlarının daha net ve erişilebilir hale gelmesinin, ikinci el otomobil fiyatlandırmasının daha gerçekçi olmasına yol açtığını savundu. Bu sayede müşteriler, satın almayı düşündükleri araçların geçmiş hasarlarını güvenilir şekilde kontrol edebiliyor. Aynı zamanda hasar kayıtlarının standart hale getirilmesiyle sigorta şirketlerinin tazminat süreçleri de hızlanıyor. Ancak, bu konuda halen önemli iyileştirme alanlarının bulunduğu vurgulandı.
Otomotiv sektörü temsilcileri, ikinci el araç satışlarında hasar kayıtlarının farklı kaynaklardan alınması ve tutarsızlıkların yaşanması nedeniyle zaman zaman alıcıların yanılma riskini taşıdığını dile getirdi. Alıcıların karar verme süreçlerinde bu tür bilgi belirsizliklerinin önemli bir handikap olduğunu belirttiler. Dolayısıyla, piyasada tek bir güvenilir hasar sorgu kaynağı oluşturulmasının sektörün gelişimi için olmazsa olmazlar arasında yer aldığına dikkat çekildi. Bu perspektif, ticaretin güvenli, şeffaf ve dengeli işlemesi için atılması gereken önemli bir adım olarak nitelendirildi.
Sigorta sektörü yetkilileri ise teknolojinin getirdiği yenilikler ve yapay zekâ tabanlı analizlerin hasar sorgulama süreçlerinde devrim yaratmakta olduğunu kaydetti. Otomatik hasar tespiti ve gerçek zamanlı veri analizi ile risk değerlendirmelerinin daha doğru yapıldığı, böylece poliçe fiyatlandırmasının daha adil ve müşteri odaklı hale geldiği ifade edildi. Bu gelişmelerin sigorta ürünleri çeşitliliğini artırdığı ve müşteri memnuniyetini yükselttiği dile getirildi. Ancak, veri güvenliği ve kişisel bilgilerin korunması konusundaki hassasiyetlerin de öncelikli olarak ele alınması gerektiği tekrarlandı.
Araç sahipleri açısından bakıldığında, ikinci el araç satın alırken kapsamlı sigorta ve hasar sorgusunun yapılması zaruri bir adım haline geldi. Geçmişte yaşanan olumsuz deneyimlerin sektörde büyük değişime vesile olduğu belirtilirken, bu noktada bilinçli tüketici davranışlarının artması olumlu bir gelişme olarak değerlendirildi. Sigorta ve otomotiv şirketleri, tüketicilerin daha uygun şartlarda ve şeffaf bir ortamda alım-satım yapabilmeleri için bilgilendirme çalışmalarını yoğunlaştırıyor. Tüketici haklarının korunmasına yönelik standartların yükseltilmesi ilk gündem maddeleri arasına girdi.
Zirvede ayrıca, ikinci el araç sektöründe sahte belge ve sigorta dolandırıcılıklarıyla mücadele edilmesinin önemi vurgulandı. Karşılaşılan dolandırıcılık vakalarının sektöre olan güveni zedelediği, dolayısıyla iş birliği ve bilgi paylaşımının artırılması gerektiği ifade edildi. Sigorta şirketleri, güvenlik protokollerini güçlendirirken devlet otoriteleri ile koordinasyonun sağlanmasının dolandırıcılıkların önüne geçilmesinde kritik rol oynadığını belirtti. Bu konuda teknoloji destekli çözümlerin hızla devreye alınması yoluyla piyasanın daha sağlam temeller üzerine oturtulması hedefleniyor.
Zirvenin belki de en dikkat çekici noktalarından biri, ikinci el araç pazarının önümüzdeki yıllarda otomotiv ve sigorta şirketlerinin ortak yatırımlarıyla daha da büyüyeceği öngörüsü oldu. Gelişen teknoloji ve dijitalleşme sayesinde, hem araçların değer tespiti hem de sigorta maliyetlerinin belirlenmesi süreçleri daha bilimsel ve analitik yöntemlerle gerçekleştirilecek. Böylece piyasa daha şeffaf, rekabetçi ve müşteri odaklı hale gelecek. Bu durum, uzmanlara göre Türkiye’nin ikinci el oto pazarını uluslararası arenada da daha rekabetçi bir konuma yükseltecek.
Bu gelişmelerle birlikte ikinci el araç satın alma deneyimi, tüketiciler için daha konforlu ve güvenilir hâle geliyor. Sigorta şirketlerinin sunduğu entegre çözümler sayesinde, araç alımında yaşanabilecek olası riskler minimuma indiriliyor. Ayrıca, hasar sorgulama sistemlerinin yaygınlaşmasıyla sektörde bilgi asimetrisi ortadan kalkıyor. Bu da hem alıcı hem satıcı için pazarlık sürecini daha sade ve objektif kılıyor. Ancak tüm bu avantajlara rağmen maliyetlerin tüketiciye yansıması konusunda dengeli bir politika benimsenmesi gerektiği uyarısı yapılıyor.
Piyasa aktörleri, ikinci el otomotiv sektöründe dijital dönüşümün daha hızlı gerçekleşmesi gerektiğine dikkat çekiyor. Mevcut sistemlerin daha da geliştirilmesi ve standartların tek bir çatı altında toplanmasının, hem sektörün sağlıklı büyümesi hem de müşteri memnuniyetinin artırılması için kritik olduğu ifade ediliyor. Bunun için devlet destekli projelerin ve özel sektör iş birliklerinin artırılması gerektiği anlatıldı. Dijital ve blockchain teknolojileri gibi yenilikçi yaklaşımların sektörde kullanım oranının artması piyasanın güvenilirliğini artıracak önemli adımlar olarak görülüyor.
Sigorta ve otomotiv uzmanları, gelecekte yapay zekâ destekli risk analiz sistemlerinin bireysel poliçelerde de yaygınlaşacağını öngörüyor. Böylece kişiye özel fiyatlandırmalar ve kapsamlı hasar analizleri mümkün olacak. Bu yenilikler sayesinde sigorta sektörünün müşteri portföyü genişleyecek, pazarlama yöntemleri çeşitlenecek ve sektörde rekabetin seviye atlaması sağlanacak. Ancak teknolojinin getirdiği kolaylıkların yanı sıra, etik ve yasal düzenlemelerin de paralel olarak gelişmesi, sektörün sürdürülebilirliği açısından şart görülüyor.
Sonuç olarak, 2. EL Oto Zirvesi’nde dile getirilen veriler ve analizler, Türkiye’de ikinci el araç pazarının dinamik, büyüyen ve her geçen gün daha profesyonel hale gelen bir alan olduğunu açıkça ortaya koyuyor. Sigorta ve otomotiv sektörlerinin iş birliği sayesinde, piyasa daha şeffaf, tüketici odaklı ve güvenilir mekân olmayı hedefliyor. Bu süreçte yaşanacak gelişmeler sadece sektörü değil, aynı zamanda ülke ekonomisini de olumlu yönde etkileyecek. Dolayısıyla, ilgili bütün paydaşların bu dönüşümde üzerine düşeni yapması hem zaman hem de kaynak açısından büyük önem taşıyor.
