Son yıllarda onkoloji alanında tanı protokollerinin dönüşümünde büyük rol oynayan pozitron emisyon tomografisi/bilgisayarlı tomografi (^18F-FDG PET/BT) uygulamaları, özellikle kolorektal kanser ve ileri adenoma tanısında önemli ilerlemelere yol açtı. ^18F-FDG kullanımı, doku metabolizmasındaki artışı vurgulayarak tümör biyolojisine benzersiz bakış açıları getiriyor. Yeni yayımlanan bir çalışmada, sabit fokal ^18F-FDG tutulumu görülen kolorektal bölgedeki lezyonlarda, çift zamanlı PET/BT taramasının tanısal etkinliği detaylı şekilde incelendi. Bu yaklaşım, erken ve geç zaman dilimlerindeki metabolik bilgileri karşılaştırarak tanısal belirsizlikleri azaltmayı amaçlıyor.
Kolorektal kanser (KRK), dünya genelinde kanser kaynaklı hastalık ve ölüm oranlarında üst sıralarda yer alıyor. Hastalıkla mücadelede erken ve doğru tanı, hasta yaşam süresi ve kalitesi adına kritik önem taşıyor. Ancak özellikle sabit fokal ^18F-FDG tutulumu olarak tanımlanan PET/BT bulguları, benign ve malign olgular arasında ayrım yapmayı güçleştiriyor. Bu ikilem, gereksiz invaziv girişimler ya da tanıdaki gecikmelere yol açabiliyor. Yeni çalışma bu tanısal gri alanı netleştirmek için retrospektif olarak 122 hastayı kapsıyor ve 141 sabit fokal tutuluma sahip kolorektal lezyonun değerlendirmesini içeriyor.
Araştırma için seçilen hastalarda, PET/BT taramasını takiben bir ay içerisinde kolonoskopi yapılarak histopatolojik doğrulama sağlanıyor. Bu kritik aşama, tanı kesinliği için yasal temel oluşturuyor. İleri adenoma kavramı ise 10 mm’den büyük, villöz yapı ve yüksek dereceli displazi gibi sitolojik özellikler içeren prekanseröz lezyonlar olarak tanımlanıyor. Böylece, kolon polipleri ve kanser öncesi tümörler arasında net bir ayrım yapılıyor.
Çalışmada, PET/BT görüntülerinden elde edilen maksimum standart uptake değeri (SUVmax) ve tutulum indeksi (RI) gibi kantitatif parametreler kullanıldı. SUVmax, bir lezyondaki maksimum radyonüklit birikimini yansıtarak metabolik aktivitenin şiddetini gösterirken, RI erken ve geç dönem görüntüler arasındaki SUVmax değişimini hesaplayarak metabolitlerin doku içinde kalıcılığını analiz ediyor. Bu dinamik değerlendirme, malign ve benign lezyonların ayırt edilmesinde önemli sinyaller veriyor.
İstatistiksel analizler, kolorektal kanserler ve ileri adenomaların geç dönem PET taramalarında belirgin şekilde daha yüksek SUVmax değerlerine sahip olduğunu ortaya koydu (ortalama 25.1 ± 14.2 vs. 14.5 ± 7.5). Benzer şekilde, RI değerleri malign veya pre-malign lezyonlarda önemli oranda yüksek bulunarak, bu lezyonların zaman içinde metabolit biriktirme eğiliminde oldukları gösterildi. Bu bulgu, sabit görüntüler yerine zamanla değişen metabolik paternlere odaklanmanın tanısal doğruluğu artırdığını destekliyor.
Çok değişkenli lojistik regresyon analizleri ise gecikmeli SUVmax ve RI değerlerini kolorektal kanser/ileri adenoma için bağımsız prediktörler olarak belirledi. Bu parametrelerdeki küçük artışların bile malignite riskini anlamlı ölçüde yükselttiği tespit edildi. Her iki değişkenin birlikte kullanılması, Alıcı İşletim Karakteristiği (ROC) eğrisi altında kalan alan (AUC) değerini 0.801’e çıkararak mükemmele yakın ayırıcı güç sağladı.
Çalışmada önerilen risk sınıflandırma modeli ise gecikmeli SUVmax ve RI eşik değerleri esas alınarak hastaları düşük, orta ve yüksek riskli gruplara ayırdı. Bu sınıflandırma, ileri lezyonların olası varlığını tahmin etmede önemli klinik rehber niteliğinde oldu. Böylece, invaziv tanı yöntemlerinin gerekliliği ve takip süresi gibi yönetim stratejileri kişiselleştirilebilecek ve hasta bazlı yaklaşımlar geliştirilebilecek.
Bu yaklaşımlar sadece kolorektal alanda değil, FDG tutulumu ile tanısal zorluk yaşanan diğer tümör tiplerinde de uygulanabilir potansiyel taşıyor. Çift zamanlı PET/BT, tümör metabolizmasını zamana bağlı olarak analiz ederek geleneksel yöntemlerin ötesinde bir perspektif sunuyor ve malignite ile benignite arasındaki ince çizgiye ışık tutuyor.
Çalışmanın retrospektif tasarımından kaynaklanan seçim yanlılıkları ve hasta sayısının sınırlılığı gibi kısıtlamalar mevcuttur. Bunlar, sonuçların geniş klinik pratikte tutulabilirliğini test etmek için çok merkezli ve prospektif çalışmalara ihtiyaç olduğuna işaret ediyor. Ayrıca, parametrik standartların oturtulması, tutulum kinetiklerine moleküler düzeyde bakılması ve maliyet etkinlik analizlerinin yapılması gelecekteki araştırma gündeminde öncelikli maddeler arasında yer alıyor.
Klinisyenler ve radyologlar için bu yeni tanısal yaklaşım, yanlış pozitif sonuçları azaltabilir, gereksiz invazif işlemleri engelleyebilir ve ileri lezyonların erken tanı ve tedavisinde zaman kazandırabilir. Böylece, kolorektal kanser tanısında metabolik veriye dayalı objektif bir yöntemle hasta yönetimi optimize edilerek yaşam kalitesi artırılabilir.
Teknik açıdan bakıldığında ise çift zamanlı PET/BT uygulaması, çekim zamanlaması, görüntü işleme ve hasta uyumu gibi zorluklar içeriyor. Bunların sistematik olarak iyileştirilmesi ve yapay zeka destekli analiz algoritmalarının geliştirilmesi, yöntemin yaygınlaştırılması adına kritik adımlar olacak.
Bilim dünyası, bu yeniliğin biyobelirteçler ve moleküler görüntüleme ajanları ile entegre olarak tanı dizinlerini zenginleştirmede öncü olacağını düşünüyor. Kolorektal kanser gibi heterojen seyir gösteren bir hastalıkta bu tür teknolojik ilerlemeler erken teşhis ve tedavi başarısını belirgin şekilde etkiliyor.
Sonuç olarak, bu kapsamlı araştırma, sabit fokal kolorektal FDG tutulumu olan hastalarda ileri adenoma ve kolorektal kanser tespiti için geç dönem ^18F-FDG PET/BT ve tutulum indexinin kritik rolünü ortaya koyuyor. Çift zamanlı görüntüleme ile elde edilen kantitatif göstergeler, zorlu tanısal süreçleri kolaylaştırarak onkoloji tanısında yeni bir dönemin kapılarını aralıyor. Klinik uygulamalarda yaygınlaştıkça, bu yöntem dünya çapında kolorektal kanser tespitini ve hasta yol haritalarını köklü şekilde iyileştirecektir.
—
**Araştırma Konusu**:
Dual-time-point ^18F-FDG PET/CT imaging in the diagnosis of colorectal carcinoma and advanced adenoma in patients with fixed focal colorectal ^18F-FDG uptake.
**Makale Başlığı**:
Dual-Time-Point ^18F-FDG PET/CT imaging in the diagnosis of colorectal carcinoma or advanced adenoma in patients with fixed focal colorectal ^18F-FDG uptake.
**Web References**:
https://doi.org/10.1186/s12885-025-14129-5
**Doi Referans**:
https://doi.org/10.1186/s12885-025-14129-5
**Resim Credits**:
Scienmag.com
**Anahtar Kelimeler**:
developed adenoma detection, colorectal cancer diagnosis, diagnostic challenges in colorectal cancer, dual-time-point PET/CT imaging, enhancing colorectal cancer detection, fixed focal FDG uptake interpretation, fluorine-18 fluorodeoxyglucose PET, imaging techniques in oncology, metabolic activity in tumors, non-invasive diagnostic methods for CRC, patient outcomes in colorectal cancer, retrospective study on colorectal lesions