Altın fiyatları, 24 Nisan 2024 Perşembe günü sabah saatlerinde yatay bir seyirle güne başladı. Yatırımcılar ve piyasa takipçileri, özellikle gram ve çeyrek altın fiyatları konusunda güncel bilgileri merak ederken, küresel ekonomik gelişmelerin altın üzerindeki etkileri dikkatle izleniyor. ABD’nin Çin’e uyguladığı gümrük tarifelerindeki olası indirim sinyalleri ve Başkan Donald Trump’ın Fed Başkanı Jerome Powell’ı görevden alma ihtimalinin ortadan kalkması, piyasada altına olan talebi sınırlayan faktörler olarak ortaya çıktı. Bu gelişmeler sonrası altın fiyatlarındaki hareketlilik, kısa vadeli yatırımcılar için kritik bir dönemi işaret etti.
Piyasalarda altın fiyatlarını etkileyen pek çok faktör mevcut. Hem jeopolitik belirsizlikler hem de ekonomik veriler fiyatların yönünü belirlemek açısından önem taşıyor. Özellikle ABD-Çin ilişkilerinde olumlu gelişmeler, risk iştahını artırarak güvenli liman olarak görülen altının cazibesini azaltabiliyor. Bugünkü gelişmelerde de benzer bir durum söz konusu. ABD’nin Çin’e uyguladığı ticaret tarifelerinde düşüş sinyali vermesi, yatırımcıların riskli varlıklara yönelmesine imkan tanıyor. Bu da altının ons fiyatı üzerinde baskı yaratıyor.
Gram altın fiyatları, döviz kuru ve ons altın fiyatlarındaki dalgalanmalara paralel olarak şekilleniyor. Bugün itibarıyla gram altın, Türkiye piyasalarında belirli bir dengede hareket ediyor. Yatırımcılar, piyasada yaşanan dalgalanmalara hazırlıklı olmaları gerektiğinin bilincinde. Ons altının küresel piyasalarda düşük seyretmesi ve Türk Lirası’nın dolar karşısındaki değer kaybının sınırlı kalması, gram altındaki yatay seyri destekliyor. Bu durum, özellikle kısa vadeli işlemler yapan yatırımcıları temkinli davranmaya yönlendiriyor.
Çeyrek altın fiyatları da, gram altına benzer bir tablo çiziyor. Türkiye’de altın yatırımı denilince ilk akla gelen gram ve çeyrek altın, hem yatırımcıların hem de hediye alacakların tercihi olmaya devam ediyor. Bugünkü fiyat hareketlerinde büyük bir değişim gözlemlenmemesi, piyasanın mütevazı bir düzeyde dengede seyrettiğini gösteriyor. Özellikle dolar/TL kurundaki dalgalanmaların sınırlı olması, çeyrek altının TL cinsinden fiyatlarındaki sert hareketleri engelliyor.
ABD Başkanı Trump’ın Powell’ı görevden almayacağını açıklaması, Fed politikaları konusunda piyasalarda bir süre daha belirsizliğin azalacağı yönünde yorumlandı. Powell’ın görevde kalacağı sinyali, dolar ve ABD tahvil faizlerinin daha stabil bir seyir izleyeceği beklentisini artırdı. Bu durum, dolaylı olarak altının ons fiyatında sınırlı da olsa bir baskı oluşturdu. Çünkü faiz oranlarındaki artış, getiri sağlamayan altını yatırım aracı olarak daha az cazip kılıyor.
Altın piyasalarında uzmanlar, global ekonomik risklerin ve jeopolitik belirsizliklerin hala tam anlamıyla azalmadığını belirtiyor. Bu da altının güvenli liman olarak önemini korumasına neden oluyor. Ancak kısa vadeli fiyat hareketlerinde mevsimsel etkiler ve teknik seviyelerin de belirleyici olduğu ifade ediliyor. Özellikle 2000 dolar/ons seviyesinin altına gelinmesi, bazı yatırımcıların satış yönlü pozisyonlarını artırmasına sebep oldu. Bu hareketler, yerel piyasalara yansıyınca gram ve çeyrek altın fiyatlarında da dalgalanmalara yol açtı.
Türkiye’de altın talebinin önemli bir kısmı, düğün ve özel günlerde geleneksel olarak alım yapılıyor olmakla birlikte, yatırım amaçlı alımlar da her dönem yüksek. Gram altın fiyatında yaşanan dalgalanmalar, doğrudan vatandaşların bütçelerini etkilediği için kamuoyunda sıkça tartışılan bir konu olmayı sürdürüyor. Özellikle küçük tasarruf sahipleri, fiyatlardaki değişikliklere karşı daha hassas davranıyor. Bugünkü yatay seyrin sürmesi ise, kısa vadeli bir nefes alma dönemi olarak değerlendirilebilir.
Ekonomi uzmanları, önümüzdeki günlerde gerek global ekonomik göstergelerdeki değişikliklerin gerekse Türkiye’nin iç ekonomik politikalarının altın fiyatlarına yön vereceğini söylemekte. Enflasyon rakamları, merkez bankası faiz kararları ve döviz kuru gelişmeleri, altının gram ve çeyrek fiyatlarının temel belirleyicileri arasında yer alıyor. Bu nedenle, piyasaları yakından takip etmek ve ani hareketlere karşı hazırlıklı olmak önemli hale geliyor.
Öte yandan, altının yatırımcılara sunduğu korunma özelliği, özellikle uzun vadeli perspektifte değerini koruyor. Enflasyonun yükseldiği dönemlerde altına olan talep artarken, güvenlik endişeleri ve siyasi belirsizlikler de altının cazibesini artırıyor. Bugün yaşanan fiyat yataylığı ise geçici olabilir; yatırımcıların bu tür dönemlerde soğukkanlı kalması ve panik satışlarından kaçınması öneriliyor.
Altın fiyatlarının geleceği konusunda uzmanlar, risklerin hala devam ettiğini ve piyasanın henüz net bir yön belirlemediğini vurguluyor. ABD ve Çin arasındaki ticaret müzakerelerinin sonuçları ile Fed’in faiz politikaları, önümüzdeki kritik dönemde fiyatlar üzerinde belirleyici olacak ana faktörler olarak öne çıkıyor. Türkiye’de ise döviz kuru gelişmeleri ve ekonomik reform beklentileri, altın fiyatlarının yönü üzerinde etkili olmaya devam edecek.
Sonuç olarak, 24 Nisan sabahı altın piyasalarında yatay seyir hakim. Bu da piyasanın temkinli bir atmosferde olduğunu gösteriyor. Uzun vadeli bakıldığında altın, değerli ve güvenli bir yatırım aracı olmaya devam ediyor; ancak kısa vadede fiyatlarda yaşanacak hareketlilik yatırımcıların dikkat ve özenle yaklaşmasını gerektiriyor. Takip edilen uluslararası gelişmeler ve içeride alınacak ekonomik kararlar, altın piyasalarının yönünü belirleyecek en önemli unsurlar olmaya devam edecek gibi görünüyor.
