Türkiye’nin kentsel dönüşüm süreci hız kesmeden devam ediyor. İstanbul başta olmak üzere birçok şehirde depreme dayanıklı yeni yapılar inşa etmek amacıyla gerçekleştirilen kentsel dönüşüm projeleri, vatandaşların gündeminde önemli yer tutuyor. Bu kapsamda Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yürütülen “Yarı Bizden” kampanyası, vatandaşlara ihtiyaç duydukları finansal kaynakları sağlama noktasında büyük destek sunuyor. Kampanya, hem hibe hem kredi avantajları hem de taşınma desteği ile dönüşüm sürecini kolaylaştırmayı amaçlıyor. Peki, Yarı Bizden kampanyasından kimler faydalanabilir, geri ödeme koşulları ve başvuru şartları nelerdir? İşte tüm detaylar.
Yarı Bizden kampanyasının temel amacı, kentsel dönüşümü hızlandırmak ve özellikle riskli yapı stokunun yenilenmesini teşvik etmek. Uzun yıllardır süren dönüşüm hamleleri çeşitli bürokratik engeller ve finansman sorunları nedeniyle zaman zaman yavaşlamıştı. Ancak bu son kampanya ile birlikte vatandaşların maddi cepheden rahatlaması hedefleniyor. Bakanlık tarafından destek tutarlarında önemli artış yapılması kampanyaya olan ilgiyi artırdı. Hem düşük faizli kredi imkanı hem de nakdi hibe desteği, özellikle dar gelirli vatandaşların kentsel dönüşüme katılımını artırabilecek türden. Bu açıdan Yarı Bizden, sadece bir finansman desteği olmaktan öte, bir kalkınma hamlesi olarak değerlendirilebilir.
Kampanyadan yararlanmak isteyenlerin öncelikle belirli kriterleri karşılamaları gerekiyor. Riskli yapıların yenilenmesi amacıyla açılan bu destek paketinde, öncelikli olarak riskli binalarda oturan vatandaşlar hedefleniyor. Bu nedenle, binanın riskli raporunun bulunması ve bunun Çevre Bakanlığı’nın belirlediği standartlara uygun olması şart. Ayrıca başvuruda bulunacak olan kişinin veya aile ferdi sayısının nüfus kayıtlarına uygun şekilde belgelenmesi gerekiyor. Buna ek olarak, başvurunun yapıldığı adresin projeye dahil edilmiş olması da önemli detaylardan biri. Kampanyadan doğrudan faydalanmak için binanın kentsel dönüşüm projesine dâhil edilmesi zorunlu.
Finansal destek kapsamı oldukça geniş ve çeşitli. Bakanlık, hibe desteğini artırırken aynı zamanda kredi faiz oranlarını da düşürdü. Uzun vadeli ve uygun koşullarla verilen bu kredi desteği, ev sahibi olmak isteyen vatandaşların ödeme gücünü göz önüne alarak esneklik sundu. Örneğin, geri ödeme planı 15 yıla kadar uzayabiliyor ve ilk taksit ödemesine başlama tarihi bile başvuruda verilen bilgiye göre belirleniyor. Ayrıca geri ödemede aylık taksitlerin miktarı, ailenin gelir durumuna göre değişkenlik gösterebiliyor ki bu; çok önemli bir rahatlık unsuru. Hibe destekleri ise taşınma sürecinde doğan masrafları karşılamaya yönelik olup, bu konuda da destek tutarları ihtiyaçlara göre düzenlendi.
Taşınma desteği, kampanyanın diğer dikkat çeken öğelerinden biri. Kentsel dönüşüm sürecinde vatandaşların evlerini terk ederek yeni yapılara taşınmaları gerekiyor. Bu süreç hem maddi hem manevi açıdan oldukça zorlu. Bakanlık, bu zorluğu hissetmiş olacak ki taşınma masrafları için belirli bir hibe desteği sağlıyor. Nakdi olarak verilen bu destek, taşıma, depolama ve geçici konaklama giderlerinin karşılanmasını amaçlıyor. Bu unsurlar göz önüne alındığında Yarı Bizden kampanyasının sadece inşaat ve finansman ayağı değil, sosyal boyutu da son derece güçlü. Çünkü vatandaşların yeniden yerleşme süreci kolaylaştırılmadan tam anlamıyla dönüşüm tamamlanmış sayılmaz.
Kampanyaya başvuru süreci ise oldukça net ve dijital ortamda kolaylıkla yapılabiliyor. Öncelikle riskli yapıya sahip olduğuna dair belge alınması gerekiyor. Sonrasında Çevre Bakanlığı’nın e-devlet ya da diğer resmi kanallar üzerinden açtığı başvuru modülüne giriş yapılması şart. Burada, başvuru sahibinden kimlik, adres, gelir, konut tapusu gibi temel belgeler talep ediliyor. Bakanlık, tüm bu süreçte vatandaşların zamandan kazanması için mümkün olan en hızlı ve pratik sistemi kurdu. Ayrıca, başvurular incelendikten sonra uygun bulunanlara gerekli kredi ve hibe desteği sağlanıyor. Bu yapı, geleneksel bürokratik yavaşlıktan oldukça farklı ve modern bir yaklaşıma işaret ediyor.
Yarı Bizden kampanyası kapsamında verilen desteklerin artması, kamu ve özel sektör iş birliğinin güçlendiğinin de göstergesi. Bu destekleri sadece devlet değil, bazı bankalar da kampanyaya özel avantajlı kredi paketleri ile tamamlıyor. Böylece vatandaşların finansal erişilebilirliği daha da artıyor. Örneğin düşük faiz oranları, uzun vadelere yayılan ödeme planları bankalar tarafından sunuluyor ki bu, kampanyayı oldukça cazip kılıyor. Devletin sunduğu hibe imkanı, banka kredi paketleriyle birleşince “tam destek” modeli ortaya çıkıyor. Bu da başarı ve katılım oranlarını olumlu etkileyebilir.
Ancak kampanyanın hala bazı erişim sorunları yaşadığı ve daha geniş kitlelere ulaşması gerektiği gözlemleniyor. Özellikle, kırsal alanlarda veya daha düşük gelir grubundaki vatandaşlarda henüz yeterince tanıtılamamış olma riski bulunuyor. Bu nedenle yerel yönetimlerin ve sivil toplum kuruluşlarının devreye girmesi, bilgilendirme faaliyetlerinin artırılması gerekiyor. Ayrıca süreçte karşılaşılan bazı bürokratik zorluklar, vatandaşların kampanyadan yararlanma sürecini uzatabiliyor. Bu noktada Çevre Bakanlığı’nın süreci daha sadeleştirmesi ve başvuru rehberlerine erişimi kolaylaştırması faydalı olacaktır.
Yarı Bizden kampanyasının bir diğer önemli tarafı, depreme dayanıklı, güvenli konutların artırılması hedefiyle İstanbul ve benzeri riskli bölgelerde uzun vadeli şehir planlamasına katkı sağlamasıdır. Bugün Türkiye’nin birçok büyük şehrindeki kentsel dönüşüm projeleri; sadece binaların yenilenmesi değil, aynı zamanda yaşam kalitesinin yükseltilmesi, sosyal alanların oluşturulması ve çevresel sürdürülebilirlik unsurlarının entegre edilmesi gibi geniş bir vizyona dayanıyor. Bu yönüyle kampanya, gelecek nesiller için daha sağlıklı kentler inşa etmenin başlangıcını temsil ediyor.
Vatandaşlar için maddi imkanların iyileştirilmesi ve sürecin kolaylaştırılması, doğal olarak kentsel dönüşüme olan güveni artırıyor. Kampanya sayesinde, ‘ya bina eski, riskli ama maddi zorluklardan dolayı yenilenemiyor’ tablosu yavaş yavaş ortadan kalkabilir. Bu aşamada devletin rolü hem finansman sağlamak hem de süreci takip ederek vatandaşların bilgilendirilmesini sağlamak açısından kritik. Kenti daha güvenli hale getirmek, yalnızca bir inşaat projesi değil, aynı zamanda yaşam hakkının korunması demek. Bu da kamu yönetimlerinin en öncelikli alanlarından biri olmalı.
Sonuç olarak, Yarı Bizden kampanyası, Türkiye’nin kentsel dönüşümünü daha hızlı ve etkili bir şekilde ilerletmek için ciddi ve kapsamlı bir destek sistemi sunuyor. Hem maddi imkânlar hem de süreç yönetimi açısından sağlanan kolaylıklar, dönüşümün önündeki engelleri azaltıyor. Kampanyanın daha geniş kesimlere ulaşması için kamu ve özel sektör iş birliğinin sürdürülmesi, bilgilendirme faaliyetlerinin artırılması elzem görünüyor. Özellikle İstanbul gibi büyük ve riskli şehirlerde, bu tür desteklerin yaygınlaşması; vatandaşların güvenli ve çağdaş yaşam alanlarına kavuşmasını sağlayabilir. Kentsel dönüşümün başarıyla tamamlanması, toplumun genel refah seviyesini de artıracak önemli bir adım olarak anılacak. Bu noktada vatandaşların bilinçli ve aktif katılımı, sürecin verimliliğini belirleyecek en önemli faktörlerden biri olacak.