Dresden Araştırmacıları KAYAC+ ile Kanser Tedavisini Geliştiriyor

admin
By admin
8 Min Read
Disclosure: This website may contain affiliate links, which means I may earn a commission if you click on the link and make a purchase. I only recommend products or services that I personally use and believe will add value to my readers. Your support is appreciated!

Avrupa’da 15-39 yaş arası ergen ve genç yetişkinlerde kanser görülme sıklığı giderek artan bir zorluk teşkil ediyor. Her yıl yaklaşık 150.000 genç bireye bu yaş grubunda kanser tanısı konuyor ve özellikle Batı Avrupa ülkelerinde bu sayı diğer bölgelere kıyasla oldukça yüksek. Kanser tedavisinde ilerlemelere rağmen, bu yaş grubundaki hastaların sağkalım oranları ne pediatrik ne de 40 yaş üzeri yetişkinlerle aynı hızda iyileşmiyor. Bu durum, tedavilerin gençlere özgü biyolojik ve klinik özellikler göz önüne alınarak uyarlanması gerekliliğini ortaya koyuyor.

Bu sorunların başında, standart tedavilere rağmen hastaların önemli bir kısmında hastalığın nüksetmesi ya da ikinci malignitelerin gelişmesi geliyor. Yapılan araştırmalar, tedavi gören ergen ve genç yetişkin hastaların %10 ila %25’inde bu olumsuz sonuçların görüldüğünü raporluyor. Bu, bu yaş grubundaki kanser biyolojisinin ne denli karmaşık olduğuna işaret ederken, mevcut tedavi yaklaşımlarının, özellikle radyoterapinin limitlerini de gösteriyor.

Bu kritik meselelere yanıt olarak, Avrupa’nın önde gelen radyasyon onkolojisi uzmanlarından oluşan disiplinlerarası bir konsorsiyum, Prof. Esther Troost liderliğinde önemli bir araştırma girişimi başlattı. Technische Universität Dresden ve University Hospital Dresden üyelikleri bulunan Prof. Troost, yüksek hassasiyette görüntü rehberliğinde radyoterapi alanında öncü çalışmalarıyla tanınıyor. Liderliğini yaptığı KAYAC+ (Knowledge on Adolescents and Young Adults with Cancer) projesi, radyasyon tedavi tekniklerini geliştirmeyi, klinik sonuçları iyileştirmeyi ve özellikle ikincil tümör riski de dahil olmak üzere yan etkileri azaltmayı hedefliyor.

KAYAC+ projesi, radyasyon onkolojisinin teknoloji altyapısında radikal dönüşümlerin yaşandığı bir dönemde ortaya çıkıyor. Geleneksel foton temelli radyoterapiler, etkili olmakla birlikte çevredeki sağlıklı dokulara da radyasyon yayabilmekte; bu da uzun vadede ciddi yan etkilere zemin hazırlıyor. Buna karşılık, partikül terapisi özellikle proton terapisi, tümör hacmini sıkı bir şekilde hedefleyerek yüksek dozun verimesini sağlıyor ve sağlıklı dokuların radyasyonla temasını ciddi oranda azaltıyor. Bu özellik, uzun yaşam beklentisi olan ergen ve genç yetişkin hastalarda radyasyona bağlı ikincil kanser gelişme riskini düşürmede kilit öneme sahip.

Partikül terapisi dünya genelinde yaklaşık 140 merkezde uygulanmakta olup, Almanya’da dört adedi özel olarak bu tedaviye ayrılmış. University Hospital Dresden’in Proton Terapisi Tesisi ise 2014 yılından bu yana ileri düzey proton terapisi sunuyor ve klinik uygulamaları araştırma ile entegre ediyor. Bu benzersiz ortam, tedavi protokollerinin kanıta dayalı olarak iyileştirilmesi için kapsamlı veri toplama ve analiz fırsatı doğuruyor ki bu, genç hastaların karmaşık taleplerini karşılamak için kritik.

KAYAC+’ın disiplinlerarası araştırma yaklaşımı, ileri görüntüleme teknikleri ve gelişmiş radyasyon uygulamalarını klinik kullanımın ötesinde birleştiyor. OncoRay Merkezi’nde ve İsveç’teki ortak kuruluşlarda görev yapan iki doktora öğrencisi, partikül terapisi sonrası klinik sonuçları detaylı şekilde inceleyecek. Bu kapsamda, tümör genetiği, hormonal faktörler ve radyasyon teknolojisi parametreleri gibi tedavi cevabını olumsuz etkileyen unsurlar araştırılarak post-terapi ikincil kanser oluşum mekanizmalarının açıklığa kavuşturulması hedefleniyor.

Güçlü bir Avrupa çapında veri tabanının oluşturulması da bu girişimin temel taşlarından biri. Groningen Üniversitesi Tıp Merkezi, Uppsala’daki Skandion Kliniği, Pavia’daki Centro Nazionale di Adroterapia Oncologica gibi merkezlerin yer aldığı katılımcılar arasında hasta verilerinin toplanması ve standartlaştırılması büyük çaplı analizlere imkan sağlayacak. Bu kapsamlı veri ambarı, araştırma bulgularının klinik pratiğe hızlıca aktarılması ve genç hastaların biyolojik, klinik özelliklerine özgü kişiselleştirilmiş tedavilerin geliştirilmesini hızlandıracak.

Ergen ve genç yetişkinlerin en sık yakalandığı kanser türleri, çocuklar veya ileri yaşlı yetişkinlerden farklılık gösteriyor. Meme, tiroid, testis, beyin ve omurilik, kemik ve yumuşak doku tümörleri ile lenfatik sistem maligniteleri başı çekiyor. Tedavi genellikle cerrahi, kemoterapi, immünoterapi ve radyoterapinin kombine kullanıldığı multimodal rejimlerle yürütülüyor. Ancak agresif tedaviye rağmen nüks oranlarının yüksekliği, biyolojik görüş açısı ve tedavi yöntemi açısından ayrıntılı incelemeyi zorunlu kılıyor.

Bu hastaların nispeten daha kötü prognozlarına yönelik araştırmalar çok yönlü zorluklar içeriyor. Tedaviye uyum sorunları, bu yaş grubuna özgü tümör moleküler özellikleri, hormonal etkileşimler ve tedavi kaynaklı ikincil primer malignitelerin riski tam olarak çözülebilmiş değil. KAYAC+, ileri görüntüleme, biyomoleküler araçlar ve gelişmiş radyasyon teknolojisi kullanarak bu faktörlerin sistematik analizini yapmak için ideal bir platform sağlıyor.

Partikül terapisinin fiziksel özellikleri arasında Bragg zirvesi olgusu öne çıkıyor. Bu özellik, enerjinin tümör içinde maksimum seviyede salınımını ve hedefin ötesinde hızlı doz azalmasını mümkün kılıyor. Böylece, kritik organlar ve çevre dokular için minimum hasar bırakıyor. Uzun ömür beklentisi yüksek olan ergen ve genç yetişkinlerde, bu doz seçiciliği, radyasyon kaynaklı fibrozis, ikincil tümörler ve endokrin fonksiyon bozukluklarını azalttığı için yaşam kalitesi açısından büyük önem taşıyor.

Prof. Esther Troost, KAYAC+ çalışmasının iki önemli odağı olduğunu vurguluyor: partikül terapisi klinik sonuçlarının titiz takibi ve radyasyon teknolojileri ile görüntüleme alanlarındaki temel ve uygulamalı araştırmalar. Gerçek zamanlı görüntü rehberliği ve adaptif planlama yöntemlerini entegre ederek tedavi kişiselleştirmesinin optimize edilmesi, tümör hedeflemede hassasiyetin artması ve sağlıklı dokuların korunmasının maksimuma çıkarılması amaçlanıyor.

Kurumsal iş birliği, projenin en belirgin özelliklerinden biri. OncoRay Merkezi, TU Dresden, Helmholtz-Zentrum Dresden-Rossendorf ve University Hospital Dresden’in ortaklığıyla, proton terapisi ile klinik ve araştırma mükemmelliğini bir arada sunuyor. Merkez, beyin, kafa tabanı, tükürük bezleri, baş-boyun bölgesi, yemek borusu ve akciğer tümörleri gibi karmaşık vakalara hizmet verirken, biyolojik olarak uyarlanmış ve teknolojik açıdan geliştirilmiş radyoterapi yaklaşımlarıyla genç hastalarda sağkalım oranlarını artırmayı ve geç komplikasyonları azaltmayı hedefliyor.

KAYAC+ projesinin arkasındaki daha geniş çerçeve ise Avrupa Radyasyon Koruma Araştırma Ortaklığı, PIANOFORTE. 22 Avrupa ülkesi artı İngiltere ve Norveç’te bulunan 58 ortakla, radyasyon koruma ve tedavisinde inovasyonu teşvik eden bu konsorsiyum, Fransız Nükleer Emniyet ve Radyasyon Koruma Kurumu’nun koordinasyonunda; EURATOM programı tarafından destekleniyor. Radiobioloji, fizik ve klinik onkoloji alanlarındaki araştırmaları Avrupa sağlık politikalarıyla, özellikle kanser kontrolü ve sürdürülebilir endüstriyel güvenlik hedefleriyle entegre ediyor.

University Medicine Dresden’in bu çalışmadaki kararlılığı, ileri teknolojiyi hasta odaklı sağlık hizmetleriyle birleştiren stratejik vizyonun bir göstergesi. UKD Tıbbi Direktörü Prof. Uwe Platzbecker’in de belirttiği gibi, araştırma ve klinik hizmetler arasındaki sinerji, Dresden’i yenilikçi kanser tedavisinde lider bir merkez haline getirmek için hayati. Bu yaklaşım, ergen ve genç yetişkin hastalar için etkinliği artırırken yaşam kalitesini de iyileştirmeyi amaçlıyor.

Uluslararası iş birliği, yenilikçi radyasyon teknolojisi ve bu hassas hasta grubuna özel yaklaşım ile KAYAC+ projesi, onkolojide karşılanmamış önemli ihtiyaçlardan birini çözme yolunda öncü bir konumda. Tedavi sonuçlarının derinlemesine anlaşılması ve radyoterapi tekniklerinin geliştirilmesiyle, Avrupa çapında genç kanser hastalarının prognozlarını ve uzun vadeli sağlık durumlarını dönüştürme potansiyeline sahip.

Araştırma Konusu:
Ergen ve genç yetişkinlerde (15-39 yaş) kanser tanısı almış hastalarda radyoterapi optimizasyonu ve tedavi sonuçları, partikül terapisi ve ikincil tümörlerin önlenmesi odaklı çalışmalar.

Makale Başlığı:
Bilgi mevcut değildir.

Haberin Yayın Tarihi:
Bilgi mevcut değildir.

Web References:
Bilgi mevcut değildir.

Doi Referans:
Bilgi mevcut değildir.

Resim Credits:
Bilgi mevcut değildir.

Anahtar Kelimeler:
Kanser; Radyasyon Terapisi; Partikül Terapisi; Proton Terapisi; Ergen ve Genç Yetişkin Kanseri; İkincil Tümörler; Radyoterapi Sonuçları; OncoRay Merkezi; Avrupa Radyasyon Koruma Araştırma Ortaklığı; PIANOFORTE; Multimodal Kanser Tedavisi; Görüntü Rehberli Radyoterapi

Share This Article
Yorum yapılmamış

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir