Serbest muhasebeci mali müşavirler (SMMM) ve yeminli mali müşavirler (YMM) uzun süredir bekledikleri yeşil pasaport hakkı için önemli bir aşamaya gelindi. Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) sunulan yeni kanun teklifi, bu meslek grubuna hususi damgalı pasaport verilmesini öngörüyor. Mali müşavirlerin çalışma hayatlarında sahip oldukları sorumluluk ve devletle olan yakın ilişkileri göz önüne alındığında, bu adım bir nevi hak talebi olarak gündeme gelmişti. Kanun teklifi, kurum ve meslektaşların beklentilerini karşılayacak şekilde tasarlandı. Peki, bu vaatler ne zaman gerçeğe dönüşecek ve süreç ne şekilde ilerleyecek? Detaylarıyla derinlemesine değerlendirelim.
SMMM ve YMM’lerin yeşil pasaport hakkı, meslek mensuplarının yıllardır dile getirdiği bir talep olarak kayıtlara geçti. Özellikle yurtdışında iş ve eğitim süreçlerine katılımı kolaylaştıracağı düşünülen yeşil pasaport, mali müşavirlerin uluslararası işlerindeki esnekliği artıracak. Uzun yıllardır devlet ve özel sektör arasında köprü vazifesi gören bu meslek gruplarının, aldıkları resmi sorumluluğun gereği olarak ayrıcalıklı bir pasaport hakkını hak ettiği savunuluyordu. TBMM’ye sunulan bu teklif ise birçok meslektaşın umutlarını tazeledi. Ancak sürecin tamamlanması ve uygulamaya geçirilmesi için daha uzun bir yolun bulunduğu ifade ediliyor.
Kanun teklifinin esası, SMMM ve YMM’lerin meslek icra süreleri ve devletle olan iş birliği çerçevesinde yeşil pasaport almalarını içeriyor. Türk mevzuatında yeşil pasaport, belli meslek ve unvan sahiplerine özel verilmekte olup sosyal ve ekonomik anlamda birtakım ayrıcalıklar sunuyor. Mali müşavirlerin bu kapsama dahil edilmesi, mesleğe verilen önemin bir göstergesi olarak yorumlanabilir. Teklifte, özellikle meslekte geçirilen belirli kıdem şartlarının yerine getirilmesinin ön koşul olarak belirlenmesi planlanıyor. Bu durum, teklife olumlu bakan çevrelerde mesleki saygınlığı pekiştirecek bir unsur olarak karşılandı.
Söz konusu kanun teklifinin TBMM gündemine gelmesi, uzun süredir sektör temsilcileri ve meslek odalarının yoğun lobi faaliyetlerinin sonucudur. Mali müşavirler, Yeşil Pasaport hakkının sağlanmasıyla hem yurtdışında resmi işlemlerini kolaylıkla gerçekleştirmenin hem de mesleki statülerini güçlendirmenin mümkün olacağını düşünüyor. Bu süreçte ilgili bakanlıklar ve meclis üyeleri ile yürütülen müzakerelerin revaçta olduğu belirtiliyor. Söylenenlere göre, kamuoyunda da bu konuyla ilgili olumlu bir hava var ve karar vericiler bu adımı destekliyor. Ancak parlamentoda henüz tasarının kanunlaşması aşamasına gelmediğini hatırlatmakta fayda var.
Mali müşavirlerin yeşil pasaport başvuruları gerçekleştiğinde, ilgili devlet kurumlarının süreçleri nasıl yöneteceği merak ediliyor. Daha önce benzer haklar kapsamında birçok meslek grubunda başvuru prosedürleri ve kıdem şartları açıkça belirtilmişti. Bu teklif ile birlikte SMMM ve YMM’lerin de pasaport taleplerinin standartlara göre incelenmesi bekleniyor. Pasaport vermede öncelikli kriterlerin meslek icra süresi, sicil kayıtlarının temizliği ve güncel vergi ile sosyal güvenlik borçlarının olmaması olduğu tahmin ediliyor. Bu anlamda, mali müşavirlerin mevcut durumlarını gözden geçirmeleri ve hazırlıklı olmaları öneriliyor.
Yeşil pasaport hakkının mali müşavirler için sağlanması, mesleğin dışa açılan yüzü olarak kabul edilen bu kişilerin uluslararası arenadaki hareket kabiliyetlerine ciddi katkı sağlayacak. Yurtdışı seminer, konferans ve eğitimlere katılımı kolaylaştıracak olan bu uygulama, dolaylı olarak da sektörün gelişimine olumlu katkılar sunabilir. Ancak bu süreçte bazı çevreler, yeşil pasaport hakkının sadece avantaj değil aynı zamanda mali ve idari yeni yükümlülükler getirebileceği endişesini taşıyor. Özellikle pasaportun kullanımı, yenilenme ve yurt dışı çıkış izinlerinde oluşabilecek ilave prosedürler ayrı bir dikkat gerektirebilir.
SMMM ve YMM meslek grupları için yeşil pasaportun benimsenmesi, mesleki saygınlık açısından da sembolik bir anlam taşıyor. Devlet tarafından tanınmanın ve özel bir statülemenin sağlanması, meslektaşlar arasındaki motivasyonu artırabilir. Ancak eleştirmenler, bu ayrıcalığın tüm meslek mensuplarına eşit ve şeffaf bir şekilde sunulması gerektiğinin altını çiziyor. Kanun teklifi kapsamındaki kriterlerin net biçimde tanımlanması, kamuoyunda oluşacak algı açısından büyük önem taşıyor. Mevcut haliyle teklif, fırsat eşitliği ve adalet perspektifinden desteklenmeye ihtiyaç duyuyor gibi görünüyor.
Türkiye’de yeşil pasaport uygulaması genellikle kamu hizmetinde uzun süre çalışmış ya da üst düzey görevlerde bulunmuş kişilere veriliyor. Bu nedenle mali müşavirlerin bu haktan yararlanması konusunda kamuoyunda bazı sorular da gündeme geliyor. Meslek pratiğinin kamu ile sıkı ilişkili olmasına rağmen, mali müşavirlerin doğrudan kamu görevlisi sayılmaması bu konuda tartışmalara yol açabiliyor. TBMM’deki tartışmaların odağında da bu nokta bulunuyor. Kanun teklifinin yasalaşması halinde, uygulamayla ilgili ortaya çıkması muhtemel hukuki ve idari sorunların çözüm yollarının şimdiden planlanması gerekiyor.
Teklifin yasalaşmasının ardından, yeşil pasaportların dağıtımıyla ilgili teknik ve lojistik altyapının oluşturulması gerekecek. Pasaport işlemlerini yürüten kurumların, mali müşavirlerin taleplerini karşılayacak özel birim ya da prosedür kurmaları bekleniyor. Bu noktada meslek odalarının ve ilgili devlet kurumlarının iş birliği kritik önem taşıyor. Başvuru aşamasında dijital sistemlerin kullanılması ve süreçlerin hızlandırılması, meslektaşların memnuniyetini artıracaktır. Aksi halde, bürokratik engeller yeni bir mağduriyet doğurabilir.
Özetle, mali müşavirlere yeşil pasaport verilmesi için ilk resmi adımlar atıldı ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne kanun teklifi sunuldu. Bu teklifin yasalaşma süreci yakından takip ediliyor. Yıllardır beklenen bu hakka kavuşmak, meslek camiasının moralini yüksek tutuyor. Ancak henüz kesin bir tarih verilmemiş olması, belirsizliğin sürdüğüne işaret ediyor. Sürecin hızlandırılması ve olumlu sonuçlanması için başta TBMM üyeleri olmak üzere tüm paydaşların ortak çaba göstermesi gerekiyor. Nihai karar ve uygulama takvimi belli olduğunda, gerekli bilgilendirmeler kamuoyu ile paylaşılacaktır.
Mali müşavirler açısından yeşil pasaportun avantajları saymakla bitmiyor. Başta uluslararası iş bağlantılarının kolaylaşması olmak üzere, mesleki eğitimlerin yurtdışına yönelik kapılarının açılması bekleniyor. Ayrıca devletle olan ilişkilere yönelik güven artırıcı bir unsur olarak görülüyor. Bu bağlamda, meslek mensupları teklifi olumlu karşılarken sonraki süreçte şeffaflık ve eşitlik talebini unutmuyorlar. Kararın uygulanabilir ve sürdürülebilir olması, uzun vadeli kazanımların temelini oluşturacak. Bu nedenle, ilgili tüm tarafların koordinasyon içinde hareket etmesi kaçınılmazdır.
Sonuç olarak, mali müşavirlere yeşil pasaport hakkı verilmesi süreci resmi olarak başlatıldı ve TBMM gündemine geldi. Bu gelişme, meslektaşlar tarafından memnuniyetle karşılandı ancak hâlen beklentiler ve sorular devam ediyor. İlerleyen süreçte kanun teklifinin nasıl şekilleneceği, kıdem koşullarının ne olacağı ve başvuru süreçlerinin nasıl işleyeceği merakla bekleniyor. Mali müşavirler için yeni bir dönemin habercisi olan bu teklif, sektörde önemli değişimlerin de öncüsü olabilir. Gelişmelerin yakından takip edilmesi, meslek camiası açısından kritik önem taşıyor.
