Kurban Bayramı yaklaştıkça hayvan piyasasında hareketlilik artıyor. Özellikle büyükbaş ve küçükbaş hayvan fiyatlarında dikkat çeken değişimler, tüketici ve yetiştiricilerin radarına girdi. 2025 yılı Kurbanlık fiyatları, Türkiye’nin farklı illerinde farklılık gösterse de genel anlamda geçen yıla oranla artış trendi devam ediyor. İstanbul, Ankara, Bursa ve İzmir başta olmak üzere büyük kentlerde fiyatların seyri, hem alıcıların hem de satıcıların kararlarını şekillendiriyor. Hayvan fiyatlarının belirlenmesinde etkili olan pek çok faktör, bu yıl da gündemin önemli maddeleri arasında yer alıyor.
Öncelikle, kurbanlık fiyatlarının belirlenmesinde canlı ağırlık ve kilo başı fiyatların önemi büyük. Geçmiş yıllardan farklı olarak 2025’te kilogram başına fiyatlarda ciddi artışlar gözlemleniyor. Büyükbaş hayvanlar için kilogram fiyatı genellikle 65 ile 75 TL arasında değişirken, küçükbaş hayvanlarda bu rakam daha düşük ancak benzer bir artış gösteriyor. Dana, tosun ve koç gibi farklı türlerde fiyatlar parça parça incelendiğinde ortaya çıkan tablo, gerçek alıcıların bütçesine göre şekilleniyor. Burada hem devletin uyguladığı politikalar hem de piyasa koşulları önemli rol oynuyor.
Geçtiğimiz yıl ekonomik dalgalanmaların etkisi altında kalan hayvancılık sektörü, bu yıl biraz daha istikrar sinyalleri vermekle beraber maliyetlerin yüksekliği halen yakıcı. Yem fiyatlarından veteriner hizmetlerine, nakliye ücretinden işçilik giderlerine kadar pek çok kalem, kurbanlık fiyatlarını yukarı çekiyor. Çiftçiler ve besiciler, kâr marjlarını korumak adına fiyatlarda artışı mecburi görüyor. Bu durum ise ne yazık ki alıcı kitlesinin alım gücünü sınırlandırmakta. Yani piyasa, hem yetiştirici hem de tüketici için kırılgan dengeler üzerinde seyrediyor.
Büyük şehirlerde, özellikle İstanbul ve Ankara’da, kurbanlık fiyatlarının geçen yıla kıyasla %10-15 oranında artış göstermesi dikkat çekiyor. Bu artışta şehrin yüksek yaşam maliyetleri ve talep yoğunluğu etkili oluyor. İstanbul’da bir küçükbaş hayvanın fiyatı ortalama 4,500 TL’den başlayabilirken, büyükbaş hayvanlarda ise fiyatlar 30 bin lirayı bulabiliyor. Ancak en önemli unsurlardan biri hayvanın sağlık durumu ve ırk özellikleri. Kaliteli ırkların tercih edilmesi nedeniyle fiyatlarda farklılıklar ortaya çıkıyor.
Küçükbaş hayvanlarda ise genellikle koç ve koyun türünde fiyatlar geçtiğimiz yılın üzerinde seyrediyor. Özellikle Anadolu’daki yetiştiriciler, artan yem maliyetlerinin etkisini fiyatlara yansıtıyor. Küçükbaş kurbanlık fiyatları illere göre farklılık göstermekle birlikte, orta kalite bir koçun ortalama fiyatı 3,000 TL civarında seyrediyor. Bu rakam, özellikle dar gelirli vatandaşlar için yüksek görülmekle birlikte alternatif besi yöntemleri ve toplu alımlarla maliyetin düşürülme yolları da araştırılıyor.
Kurban Bayramı öncesinde artan fiyatlar, doğal olarak vatandaşlar arasında çeşitli endişeleri de beraberinde getiriyor. Ekonomik zorluklarla boğuşan geniş bir kesim, kurban ibadetini yerine getirebilmek için bütçesini zorluyor. Bu alanda devlet ve belediyeler tarafından organize edilen toplu kurban hizmetleri, ekonomik anlamda bir nebze rahatlama sağlasa da, bireysel alımların yoğunluğu fiyatların yüksek seviyede kalmasına engel olmuyor. Yine de sosyal sorumluluk projeleri ve dayanışma platformları hem üreticiler hem de tüketiciler için farklı fırsatlar yaratıyor.
Kurban fiyatlarının artmasının en önemli sebeplerinden biri de pandemi sonrası lojistik, yem ve hayvan temin süreçlerinde yaşanan tedarik problemleri. Dünyadaki ekonomik belirsizlikler, özellikle dış kaynaklı yem ürünleri fiyatlarını yükseltti. Besicilerin artan maliyetleri direkt olarak hayvan fiyatlarına yansıtması, rekabetçi alım imkanlarını daralttı. Bu kapsamda çiftçiler, gelecek dönemine yönelik daha planlı besicilik stratejileri geliştirmek durumunda kalıyor. Ancak uzmanlar, uzun vadede sektörün daha sürdürülebilir bir yapıya kavuşması gerektiğinin altını çiziyor.
İstanbul başta olmak üzere büyük şehirlerde pazar yerlerinde canlı hayvan satışlarının yoğunluğu artarken, internet üzerinden yapılan kurbanlık satışları da yükselişte. Dijital platformlar, alıcı-satıcılara kolaylık sağlarken fiyat karşılaştırmasını da erişilebilir hale getiriyor. Ancak bu durum, fiyatlar üzerinde şeffaflık yaratsa da spekülatif artışların önüne tam olarak geçemiyor. Dolayısıyla alıcıların dikkatli ve bilinçli davranmaları gerekiyor. Öte yandan, veteriner kontrolleri ve hayvan sağlığı standartlarına uyumun artması umut verici.
Çiftçiler tarafında ise, kurbanlık satışlarından elde edilen gelir hayvancılık faaliyetlerinin finansmanı için kritik önemde. Bu nedenle, fiyatların dengelenmesi ve yeterli alanlarda desteklerin arttırılması bekleniyor. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın yayınladığı son istatistikler, hayvan varlığının pandemi öncesi seviyelerine yavaş yavaş yaklaştığını gösterse de, maliyetlerin yüksek seyri üreticiyi zorlayıcı olmaya devam ediyor. Bu kapsamda yapılan destekleme programları ve teşvikler, besicilerin ayakta kalmasını sağlayacak çözümler arasında.
2025 Kurban Bayramı’nda yaşanacak fiyat hareketliliğinin bir diğer yönü de döviz kurundaki dalgalanmalar. TL’nin değer kaybı, ithal yem ve veteriner ürün maliyetlerini artırarak hayvan fiyatlarına yansıyor. Son aylarda yaşanan ekonomik dalgalanmalara rağmen kurdaki göreceli stabilite, sektörde biraz nefes aldırsa da risk tamamen ortadan kalkmış değil. Uzmanlar, yerli yem üretiminin desteklenmesi ve veteriner hizmetlerinin yaygınlaştırılmasıyla maliyetlerin azaltılmasının şart olduğunu işaret ediyor.
Sonuç olarak, 2025 yılı kurbanlık fiyatları hem büyük hem küçükbaş hayvanlar açısından geçen yıllara göre yükseliş trendini sürdürüyor. Piyasanın sunduğu fiyatlar, ekonomik koşullar, üretim maliyetleri ve tüketim alışkanlıkları gibi birçok faktörle şekilleniyor. Alıcıların beklentileri ise fiyatların aşırı yükselmemesi yönünde olsa da bu yıl için zorlu bir denge söz konusu. Kurban Bayramı boyunca fiyatlar ve arz-talep dengesi yakından takip edilecek. Üretici ve tüketicilerin ortak çıkarlarına hizmet edecek politikaların geliştirilmesi, hem sektörün hem de toplumun genel refahı açısından belirleyici olacak. Böylece kurban geleneğimizdeki birlik ve dayanışma ruhu, ekonomik gerçeklerle uyum içinde yaşatılabilecek.