Deprem Kâbusunu Birlikte Sonsuza Kadar Bitirelim

admin
By admin
7 Min Read
Disclosure: This website may contain affiliate links, which means I may earn a commission if you click on the link and make a purchase. I only recommend products or services that I personally use and believe will add value to my readers. Your support is appreciated!

İstanbul’un Tozkoparan Mahallesi’nde yeni bir hayat umutla filizleniyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un sosyal medyada paylaştığı görüntülerde Temel ailesi, uzun süre boyunca süren belirsizliğin ardından nihayet yeni konutlarına kavuşmanın sevinci içerisindeydi. Bu anların sadece bir aile için değil, şehir genelinde milyonlarca insan için sembolik bir değeri bulunuyor. Bakan Kurum’un mesajı, sadece bir kutlama değil, aynı zamanda depremle mücadelede büyük bir kararlılığın ifadesi olarak algılanmalı. “Gelin hep birlikte deprem kabuslarımıza son verelim” çağrısı, daha güvenli ve dayanıklı konutlara ulaşmanın önemine dikkat çekiyor.

Türkiye özellikle büyük şehirlerinde, depreme dayanıklı yapılaşma konusu uzun yıllardır gündemin merkezinde. İstanbul gibi mega kentlerde risk faktörünün yüksek olması sebebiyle kentsel dönüşüm projeleri aciliyet kazanıyor. Tozkoparan Mahallesi’nde Temel çiftinin oturacağı yeni konutlar, bu dönüşümün somut örneklerinden biri. Ancak bu sadece başlangıç. Bakan Kurum’un verdiği mesaj, kentsel dönüşümün devamına ve hızlandırılmasına yönelik güçlü bir sinyal. Bugün, konut edinmenin ötesinde, yaşanabilirlik ve güvenlik de öncelikler arasında yer alıyor. Yeni yapılan binaların standartlara uygunluğu, afetlere karşı dirençli olması toplumsal sağlığa doğrudan katkı sağlıyor.

Depremin ardından yaşanan belirsizlik, birçok ailede ruhsal travmalara neden oluyor. Temel ailesinin yeni evlerine kavuşması, aslında bu tür olumsuzlukların yenilgisini simgeliyor. Yalnızca fiziksel dayanıklılığı değil, aynı zamanda psikolojik iyileşmeyi de gündeme taşıyor. Bu noktada devletin rolü son derece kritik. Kentsel dönüşüm programlarının sadece yapı stoğunu yenilemekle kalmayıp, sosyal destek mekanizmalarını da güçlendirmesi gerekiyor. İnsanların güven duyması, yeni evlerinde huzurla yaşaması için kapsamlı çalışmalar şart. Bakan Kurum’un paylaşımı bu anlamda toplumun beklentisi doğrultusunda şekillenen bir yol haritasının ilk adımı olarak okunabilir.

Kentsel dönüşüm dinamik bir süreç ve literatürde birçok başarılı örneği bulunuyor. Türkiye’de ise bu süreç zaman zaman yasal, mali ve sosyal engellerle karşılaşıyor. Hak sahiplerinin hak kaybı yaşamaması, bölge sakinlerinin kiracı durumundakilerin mağduriyetinin engellenmesi önemli hususlar arasında. Tozkoparan Mahallesi örneğinde, Temel çiftinin süreci sorunsuz tamamlamış olması, bu tür projelerde daha fazla insana ulaşılması gerektiğinin altını çiziyor. Kentsel dönüşüm sadece fiziksel alanların değil, toplumsal yapının da dönüşümü olarak tanımlanmalı. Böylece yeni yapılaşmalar sadece sağlam değil, aynı zamanda dayanışma ve komşuluk ilişkilerinin güçlendiği alanlara dönüşebilir.

Bakan Kurum’un mesajında, “deprem kabuslarına son verelim” sözü aslında hem uyarı hem umut unsuru barındırıyor. Depremle mücadelede alınması gereken önlemler, sadece yapı bazında değil, eğitimden acil müdahale mekanizmalarına kadar geniş bir yelpazede yer almak zorunda. Türkiye’de risk algısının güçlü biçimde toplumun her kesimine yerleştirilmesi gerekiyor. Bunun için kentsel dönüşüm meteoroloji ve jeoloji kurumlarıyla entegre çalışmalı; risk haritaları güncel tutulmalı; bilirkişiler alanında yetkin uzmanlardan oluşmalı. Zira, sağlam binalar yapılmadan toplumun tam anlamıyla deprem riskine karşı korunması mümkün değil. Temel ailesinin yeni yuvası bu bütünün küçük ama tutarlı bir parçası.

Bugün, İstanbul genelinde birçok mahallede kentsel dönüşüm projeleri devam ediyor. Ancak bu projeler sadece beton dökme işlemi değil, gelecek nesillere bırakılacak bir miras olmalı. Bu yüzden şehir planlaması yapılırken afet senaryoları en üst düzeyde dikkate alınmalı. Beton kalitesi, zemin etüdü, yapı denetimleri gibi teknik unsurlar asla geri planda kalmamalı. Ayrıca sosyal donatılar, yeşil alanlar ve altyapı çalışmaları da yaşanabilirlik açısından kente katma değer sağlamalı. Tozkoparan’daki Temel ailesinin yeni konutu bu bütünselliğin yalnızca bir başlangıcı olmalı. Kentsel dönüşüme bakış açısı değişmediği sürece, kalıcı çözümlerden bahsetmek mümkün olamaz.

Ekonomik açıdan da kentsel dönüşüm önemli bir sektör haline geldi. İnşaat malzemeleri, işgücü, mühendislik hizmetleri ve yerel yönetim projeleri hatırı sayılır boyutta ekonomik hareketlilik yaratıyor. Ancak bu süreçlerin sürdürülebilirliği için finansal planlamalar ve destek mekanizmaları da doğru kurgulanmalı. Temel çiftinin yeni evine kavuşması, devletin sağladığı desteklerin doğru uygulandığına dair umut verici bir örnek. Devlet politikalarının toplumun farklı kesimlerine ulaştığını görmek, diğer hak sahiplerini cesaretlendirebilir. Elbette burada şeffaflık, hesap verebilirlik ve katılımcı yönetim anlayışının önemi büyük.

Deprem tehdidi ile yaşamayı öğrenmek, Türkiye’nin hemen her bölgesinde zorunlu hale gelmiş durumda. İnsanların bilincini artırmak, kamu hizmetlerini güçlendirmek ve afet sonrası sosyal destek mekanizmalarını geliştirmek kentsel dönüşüm kadar hayati önem taşıyor. Murat Kurum’un mesajında gizli olan bu bütünsel yaklaşım, başarılı bir kentsel dönüşümün anahtarı olarak görülmeli. Temel ailesinin yeni evine kavuşması, riskin sadece fiziksel değil, sosyal ve psikolojik boyutlarını da ele almanın gerekliliğini gösteriyor. Bunun için kamunun yanında özel sektör ve toplumun tüm kesimlerinin iş birliğine ihtiyacı var.

Kapsamlı kentsel dönüşüm projelerinde sürdürülebilirlik ilkesi ile hareket etmek ise gelecek nesillere yönelik sorumlu davranış demek. İklim değişikliğinin etkileri ve doğal afetlerin şiddetinin artması göz önüne alındığında, yapılacak her konutun sadece deprem değil, farklı doğal risklere karşı da dirençli olması gerekiyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın bu çerçevede oluşturduğu politikalar, Tozkoparan’daki dönüşümün aslında çok daha geniş kapsamlı bir stratejinin parçası olduğunu gösteriyor. Temel ailesinin mutluluğu, bu stratejinin başarısının en somut göstergelerinden biri olabilir.

Sosyal boyutta da dönüşüm sürecinde dikkat edilmesi gereken pek çok konu mevcut. Yeni evlerin ailelerin hayat kalitesini artırması gerekirken, komşuluk ilişkileri ve mahalle dokusunun da korunması büyük önem taşır. Yenilenen yapılar arasında yalıtımlar, trafik ve sosyal altyapı bu anlamda dikkatle planlanmalı. Dönüşüm projeleri sadece bina yenilemek değil, aynı zamanda toplumsal dayanışmayı güçlendirmek anlamına gelmeli. Tozkoparan’daki yeni yaşam alanı bu anlamda bir model teşkil etmeli. Kamuoyu bu tür örnekleri görerek, kentsel dönüşümün faydalarını daha kolay kavrayabilir.

Son olarak, kentsel dönüşümün “deprem kabuslarına son verme” misyonu, toplumsal hafızanın ve bilinç düzeyinin artırılmasıyla mümkün. İnsanlar ve devlet birlikte hareket ettiğinde, afetlerin yıkıcılığı en aza indirilebilir. Temel ailesinin yeni evi sadece dört duvar değil, dayanışmanın, umudun ve geleceğe güvenle bakmanın sembolü olarak algılanmalı. Murat Kurum’un paylaşımı, sadece bir haber değil; aynı zamanda herkesin sorumluluk alması gereken bir çağrı niteliği taşıyor. İstanbul, bu vizyonla daha güvenli bir şehir haline gelecek ve benzer hikayeler çoğalarak yaygınlaşacak.

Kentsel dönüşüm süreçleri ve uygulamaları hakkında iyileştirmeler yapılmadıkça, deprem riski hep varlığını sürdürecek. Ancak doğru adımlar atılarak, sağlam binalar ve yaşanabilir mahalleler inşa edilerek, bu risk en aza indirilebilir. Temel çiftinin yeni konutları, bugünün sıkıntılarından kurtulmuş bir geleceğe açılan kapıların melodisini taşıyor. İstanbul’da ve Türkiye genelinde benzer projelerin artması, halkın güvenle yeni yaşam alanlarına taşınmasına vesile olacak. Bu da toplumun can ve mal güvenliğini sağlayan, kalkınmanın temel taşlarından biri olarak kalacaktır. Bakan Kurum’un bu mesajı, bu hedefe ulaşmak için bir başlangıç olduktan sonra, yol uzun ve kararlı yürüyüş devam etmeli.

Share This Article
Yorum yapılmamış

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir