Gelişen cerrahi teknikler, erken evre akciğer kanseri hastalarında tedavi yaklaşımlarını kökten değiştirmeye devam ediyor. Son olarak, Journal of Thoracic Disease’de yayımlanan öncü bir araştırma, pulmoner segmentektomi alanında inter-multisegmental venler (IMSV’ler) olarak adlandırılan yeni bir anatomik göstergeyi tanıtarak, cerrahi planlamada devrim yaratmıştır. Bu çalışma, tümörlerin radyolojik özelliklerine tek başına bağlı kalmaktan ziyade, akciğer lezyonlarının IMSV’lerle olan mekânsal ilişkisine odaklanarak, erken evre küçük hücre dışı akciğer kanserinde (NSCLC) tedavi stratejilerinde paradigm bir değişim öneriyor.
Akciğer ven anatomisi, uzun süredir torasik cerrahide kritik öneme sahip olmakla birlikte, karmaşık yapısı nedeniyle dikkatlerden kaçan unsurlar içinde yer almıştı. IMSV’ler, segmentler arası seyreden ve kan akışını farklı segmentler arasında harmonize eden damarlar olarak tanımlanırken, cerrahi planlamada bu damarların önemi genellikle göz ardı ediliyordu. Yeni çalışmada IMSV’lerin yüksek prevalansı ve lateral ven (Vl) başta olmak üzere değişken drenaj paternleri detaylandırılmış, özellikle V6b adı verilen superior segment veninin homojen ve statik dallarından belirgin biçimde farklı olduğu vurgulanmıştır. Bu damar varyasyonları, reseksiyon sınırlarının belirlenmesinde hayati rol oynayan fakat şimdiye dek yeterince önemsenmemiş nüanslar olarak karşımıza çıkıyor.
Araştırmanın merkezinde, sublobar rezeksiyon için aday belirlemede kullanılması önerilen iki temel pozisyonel gösterge bulunmakta. Bunlardan biri, lezyonun viseral plevraya olan derinliğini ölçen “derinlik oranı”dır. Bu oran, tümörün, akciğer parankimi içinde ne kadar içerde yer aldığını belirleyerek segmentektominin erişilebilirliğine dair hassas bir gösterge sağlar. Diğer önemli parametre ise, lezyonun IMSV’lere göre transversal düzlemde konumudur. Bu konumsal bilgi, cerrahların önemli venöz yapılara zarar vermeden operasyon yapmalarını kolaylaştırarak cerrahi hassasiyeti artırmaktadır.
Geleneksel olarak, erken evre NSCLC’de sublobar rezeksiyon kararları esasen radyolojik görüntüleme kriterlerine dayanıyordu. Lezyon büyüklüğü ve konsolidasyon-tümör oranı gibi parametreler yol gösterici kabul ediliyordu. Ancak bunlar, üç boyutlu venöz anatomiyi ve segment sınırlarını kapsayan mekânsal bağlamdan yoksundur. IMSV’lerin cerrahi algoritmaya entegrasyonu, daha anatomik temelli ve hastaya özgü planlama olanağı sunarak, intraoperatif sürprizlerin azalmasına ve temiz rezeksiyon sınırlarının daha tutarlı şekilde sağlanmasına kapı aralamaktadır.
IMSV’lerin spatial hizalanmasının incelenmesi, yalnızca anatomi bazlı yeni bir keşif olmayıp, etkin anatomik segmentektominin önünü açmaktadır. Bu akciğer koruyucu cerrahi yöntem, uygun tümör evreleriyle karşılaştırıldığında lobektomi sonuçlarına eşdeğer onkolojik etkinlik göstermektedir. IMSV haritalarının preoperatif değerlendirmeye entegrasyonu, cerrahların sağlıklı akciğer dokusunu mümkün olduğunca koruyarak, ameliyat sonrası fonksiyonel kapasiteyi ve hastanın yaşam kalitesini iyileştirmesine olanak tanır.
Çalışmada, araştırmacılar üç boyutlu bilgisayarlı tomografi rekonstrüksiyonlarını real-time cerrahi anatomi ile eşleştirerek titiz preoperatif ve intraoperatif doğrulamayı mümkün kılmışlardır. Bu kapsamlı metodoloji, vasküler haritalamanın sadece teorik bilgi olmaktan çıkıp uygulamaya dönük protokollere dönüşebileceğini göstermektedir. Lateral venin farklı drenaj yolları başta olmak üzere IMSV anatomisindeki varyasyonların gösterdiği üzere, cerrahi planlama artık tek bir standart yaklaşımı reddedip hastaya özgü venöz mimarinin değerlendirilmesini zorunlu kılmaktadır.
IMSV’lerin pozisyonel gösterge olarak kabul edilmesi, minimal invaziv ve onkolojik açıdan güvenli ameliyatın sınırlarını tanımlama konusunda kritik bir sorun olan “güvenli cerrahi sınır” problemine çözüm sunmaktadır. Hem lezyonun longitudinal derinliği hem de transversal yerleşimi hesaba katılarak cerrahlar, pozitif sınır riski yüksek rezeksyonlardan kaçınabilecek ve lokal nüksü azaltabileceklerdir. Özellikle klinik T1a–bN0 evrelerinde sublobar rezeksiyonun lobektomiye rakip olduğu günlük pratikte, bu hassasiyet büyük önem taşımaktadır.
Bu anatomik gelişme, video-destekli torakoskopik cerrahi (VATS) ve robotik cerrahi gibi modern torasik cerrahi teknikler ile uyum içindedir. IMSV pozisyonel verilerinin cerrahi planlama yazılımlarına eklenmesi, gerçek zamanlı vasküler haritaların oluşturularak, segmentektomi prosedürünün güvenlik ve etkinliğinin artırılmasında önemli bir adım olacaktır. Bu sayede cerrahlar, karmaşık anatomik yapıları daha kolay ve güvenle yönetebilecektir.
Özellikle lateral ven (Vl) gibi daha önce yeterince raporlanmamış ve varyasyon gösteren damar elementlerinin cerrahi zorluklar yarattığı ortaya çıkmıştır. V6b gibi stabilize ven dallarından farklı olarak Vl’nin heterojen yapısı, venöz drenajın korunmasını zorunlu kılar; aksi takdirde, segmentel konjesyon veya infarkt gibi ciddi postoperatif komplikasyonlar kaçınılmaz olur. Bu detay, günümüz cerrahisinde kişiye özel planlamanın gerekliliğini bir kez daha vurgulamaktadır.
Çalışma aynı zamanda cerrahi eğitiminin ve öğretiminin yenilenmesini de gündeme getirmektedir. Cerrahların IMSV’lerin topografik inceliklerini öğrenmesi ve rutin preoperatif üç boyutlu görüntüleme değerlendirmelerini pratiğe aktarması gereklidir. Bu değişim, radyoloji uzmanları, thorax cerrahları ve onkologlar arası disiplinlerarası işbirliğinin gelişmesini teşvik edecek, sonuçta hasta bakım kalitesini ve kaynak kullanım etkinliğini artıracaktır.
Bu öncü çalışmalar, pulmoner segmentektomide IMSV’ler gibi yeni pozisyonel göstergelerin tanımlanmasıyla, akciğer kanser cerrahisinde önemli bir ilerleme sağlamaktadır. Lezyonların hem uzunlamasına derinlik hem de transversal yerleşim açısından kritik venöz yapılara göre konumlandırılması, güvenliğinde ve etkinliğinde çığır açan sublobar rezeksiyonlar için yeni bir cerrahi temel sunmaktadır. Erken evre NSCLC tanılarının artmasına bağlı olarak, bu tür anatomik farkındalıkların önümüzdeki yıllarda cerrahi standartları dönüştürmesi ve hastaya yönelik bakım kalitesine olağanüstü katkıda bulunması beklenmektedir.
—
Araştırma Konusu: İnsanlar
Makale Başlığı: Inter-multisegmental veins (IMSVs): a new positional indication for pulmonary segmentectomy
Haberin Yayın Tarihi: 21-Şubat-2025
Web References: http://dx.doi.org/10.21037/jtd-24-1799
Doi Referans: 10.21037/jtd-24-1799
Anahtar Kelimeler: Cerrahi, Pulmoner Segmentektomi, Inter-multisegmental venler, Akciğer kanseri, Küçük hücre dışı akciğer kanseri (NSCLC), Anatomik rezeksiyon, Torasik cerrahi