Günümüzde, akciğer kanseri ve ciddi koroner arter hastalığı (KAH) tanısı alan hastalarda tedavi yaklaşımı oldukça karmaşık ve hassas bir süreç olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu iki hayati tehlike arz eden durumun eş zamanlı yönetimi, cerrahlar için önemli zorluklar barındırmaktadır. Ancak, yakın dönemde yürütülen gözlemsel bir çalışma, akciğer kanseri ile birlikte ağır koroner arter hastalığı bulunan hastalarda eş zamanlı off-pump koroner arter bypass greftleme (CABG) ve pulmoner rezeksiyonun perioperatif açıdan güvenli olduğunu göstermiştir. Bu bulgu, hem hastalar hem de sağlık sistemleri için kritik önem taşıyan bütüncül bir cerrahi yaklaşımın yolunu açmaktadır.
Geçmişte, akciğer kanseri ve ileri derecede koroner arter hastalığı birlikte var olan hastaların tedavisi genellikle aşamalı cerrahilerle gerçekleştirilmekteydi. Burada önce kalp ameliyatı, ardından akciğer cerrahisi uygulanır ve böylece hastanın iyileşme süreci uzar, hastanede kalış süresi artar ve komplikasyon riski büyür. Ancak off-pump CABG’nin ortaya çıkmasıyla birlikte, kalp-akciğer arasında makine kullanılmadan yapılan bypass ameliyatları mümkün hale gelmiştir. Bu teknik, inflamatuar yanıtı ve işlem sırasında yaşanabilecek kan kayıplarını azaltırken, anestezi ve cerrahi sürecindeki komplikasyon oranlarını da minimize etmektedir.
Off-pump CABG’nin avantajları sadece inflamasyon ve kan transfüzyon ihtiyaçlarının azalmasıyla sınırlı kalmaz; aynı zamanda kardiyopulmoner bypass makinesi kullanımına bağlı nörolojik komplikasyonların ve diğer risklerin önüne geçer. Akciğer kanseri hastalarında pulmoner rezeksiyon ile birlikte uygulandığında, bu teknik iki önemli hastalığın aynı seansta güvenle tedavi edilmesine olanak sağlar. Tek bir ameliyat sürecinde hem kanser cerrahisi hem de kalp ameliyatı yapılabilmesi, total cerrahi riski ve hasta morbiditesini azaltarak ameliyat sonrası iyileşme süreçlerini kısaltır.
Bahsi geçen retrospektif gözlemsel çalışma, tek bir merkezde yürütülmüş ve hastaların klinik verileri ile cerrahi sonuçları detaylı olarak analiz edilmiştir. Çalışma sonuçları, eş zamanlı off-pump CABG ve pulmoner rezeksiyon uygulanan hastalarda, aşamalı cerrihilerle karşılaştırıldığında perioperatif komplikasyonlarda anlamlı bir artış olmadığını göstermektedir. Ameliyat sonrası en sık görülen komplikasyonlar olan pulmoner enfeksiyon, atriyal fibrilasyon ve miyokart enfarktüsü oranları, beklentiler doğrultusunda kontrol edilebilir seviyelerde kalmıştır.
Bu sonuçlar, önceki dönemde eş zamanlı cerrahilerle ilgili duyulan güvenlik endişelerinin giderildiğini ortaya koymaktadır. Özellikle kardiyak stabilitenin korunması açısından zorlu kabul edilen bu çift ameliyat yaklaşımı, hastaların aynı ameliyat süresi içinde tedavi edilmesine imkan tanıyarak, hem medikal hem de ekonomik açıdan önemli faydalar sağlamaktadır. Hastanede kalış süresinin azalması, sağlık kurumları için maliyetlerin düşürülmesi ve kaynakların daha etkin kullanımı anlamına gelmektedir.
Çalışmanın ayrıca, psikososyal etkiler üzerinde olumlu etkileri olduğu da vurgulanmaktadır. Tek seansta gerçekleşen cerrahi, hastaların yaşadığı stres düzeyini azaltır, rehabilitasyon sürecini hızlandırır ve günlük yaşama dönüşlerini kolaylaştırır. Psikolojik iyilik hali, hem immün yanıtın güçlenmesine yardımcı olur hem de genel yaşam kalitesini artırır. Bu da hastaların uzun vadeli tedavi başarısına olumlu katkılar sağlar.
Teknik açıdan bakıldığında, eş zamanlı off-pump CABG ve pulmoner rezeksiyonun başarılı bir şekilde uygulanabilmesi için özenli preoperatif planlama şarttır. Cerrahların, torasik boşluğun karmaşık anatomisi içinde hem myocardiumun yeterli oksijenlenmesini sağlayacak hem de onkolojik temizliği gerçekleştirecek teknik beceriye sahip olmaları gerekmektedir. Off-pump CABG sırasında kalp hareketlerini stabilize eden özel cihazlar kullanılır ve atımlayan kalpte dikiş atılmasını gerektiren sofistike yöntemler uygulanır. Buna paralel olarak, pulmoner rezeksiyon işlemi de maksimum kanser kontrolü gözetilerek, kalp fonksiyonunu tehlikeye atmadan gerçekleştirilmelidir.
Bu modern cerrahi yaklaşım, akciğer kanseri ve ciddi koroner arter hastalığını bir arada taşıyan hastaların yönetiminde paradigmanın değiştiğini göstermektedir. Kalp–akciğer cerrahları ile anestezi uzmanları, pulmonolog ve onkologların multidisipliner bir mücadele verdiği bu yol haritası; hastaya özgü tedavi stratejilerinin geliştirilmesini mümkün kılar. Operasyon öncesi kardiyovasküler ve pulmoner fonksiyonların ayrıntılı değerlendirilmesi, risk-minimizasyonu açısından hayati önem taşımaktadır. Bu değerlendirmeler, patientin ameliyata uygunluğunu belirleyen temel parametreler olarak öne çıkmaktadır.
Çalışmanın retrospektif yapısına bağlı olarak elde edilen veriler temkinli yorumlanmalıysa da, bu alanda geniş katılımlı prospektif çalışmaların yapılmasının önünü açmaktadır. Çok merkezli, kontrollü deneyler ile standart cerrahi protokollerin geliştirilmesi, eş zamanlı off-pump CABG ve pulmoner rezeksiyonun klinikteki uygulama alanını genişletebilecektir. Böylece cerrahi risk ve komplikasyon profili daha net ortaya konabilir, hasta seçimi daha objektif hale getirilebilir.
Sağlık dünyasında, karmaşık kardiyo-onkolojik hastalıkların tedavisinde entegre prosedürlere doğru bir kayış öngörülmektedir. Bu tür koordineli cerrahi uygulamalar, perioperatif yönetim standartlarını yükseltirken sağkalımı ve yaşam kalitesini artırabilir. Ayrıca yoğun bakım ve hastane kaynaklarının azaltılmış şekilde kullanılması, sağlık sistemleri için sürdürülebilirliği güçlendirecektir. Bu da özellikle artan kronik hastalık yükü altında olan toplumlarda ekonomik fayda yaratmaktadır.
Teknoloji ve cerrahi tekniklerdeki gelişmeler, off-pump CABG’nin gelecekte daha az invaziv yöntemlerle uygulanabilirliğini artıracaktır. Minimal invaziv torakoskopik yaklaşımlar ile kalp stabilizasyon cihazlarındaki yenilikler, kombine cerrahilerin hasta üzerindeki travmasını azaltabilir. Bu sinerji, hem cerrahların elini güçlendirirken hem de daha fazla hastanın çift ameliyatın avantajlarından faydalanmasını sağlayabilir. Böylece, operasyonel başarı oranları yükselirken komplikasyon riski düşürülebilir.
Sonuç olarak elimizdeki güncel literatür, off-pump CABG ile pulmoner rezeksiyonun eş zamanlı uygulanmasının teknik olarak mümkün, perioperatif olarak güvenli ve hasta iyileşmesi ile sağlık sistemine avantajlar sağladığını ortaya koymaktadır. Akciğer kanseri ve ağır koroner arter hastalığını birlikte taşıyan hastalarda bu yaklaşım, entegre cerrahi tedavi yönünde önemli bir dönüm noktasıdır. Önümüzdeki dönemde bu alandaki yenilikler, kardiyotorasik cerrahideki tedavi seçeneklerinin çeşitlenerek gelişmesini sağlayacaktır.
—
Araştırma Konusu: People
Makale Başlığı: Perioperative safety of simultaneous pulmonary resection and off-pump coronary artery bypass grafting: a retrospective analysis from a single institution
Haberin Yayın Tarihi: 11-Feb-2025
Web References: http://dx.doi.org/10.21037/jtd-24-1369
Doi Referans: 10.21037/jtd-24-1369
Anahtar Kelimeler: Surgery, off-pump CABG, pulmonary resection, lung cancer, coronary heart disease, perioperative safety, thoracic surgery, observational study