Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, son dönemde Türkiye gündeminin önemli maddelerinden biri olan terör örgütü PKK konusuna dair dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Bakan, örgütün kendi iradesiyle kendini feshetme ve silah bırakma yoluna gitmesinin, Türkiye açısından son derece olumlu bir gelişme olduğunu ifade etti. Bu adımın yalnızca güvenlik politikaları açısından değil, aynı zamanda ekonomik istikrar ve yatırım iklimi açısından da büyük anlam taşıdığını söyledi. Bu çerçevede, terörle mücadelede atılan somut adımların Türkiye’nin sürdürülebilir büyüme hedeflerini desteklediği vurgusu yapıldı. Şimşek, bu gelişmenin Türkiye’nin bölgesel ekonomik konumunu güçlendirebileceğinin altını çizdi.
Ekonomi yönetiminin temel taşlarından biri olan enflasyonla mücadeleye ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Bakan, Türkiye’nin uygulamakta olduğu ekonomik programın kararlılıkla sürdüğünü belirtti. Şimşek, ekonomi politikalarının istikrar ve disiplin içinde ilerlemesi gerektiğinin altını çizerek, hükümet olarak piyasaların ve toplumun beklentilerini karşılayacak adımları atmaya devam edeceklerini söyledi. Enflasyonda son dönemde gözlemlenen düşüş eğiliminin, uygulanan politikaların bir sonucu olduğunu ifade ederek, bu eğilimin devamı için detaylı ve kapsamlı çalışmaların yürütüldüğünü aktardı. Bakan, Türkiye’nin finansal istikrarını koruma ve artırma hedefinden asla taviz vermeyeceğini vurguladı.
Terör örgütünün silah bırakmasının yalnızca güvenlik üzerine etkilerinin değil, aynı zamanda ekonomik yansımalarının da oldukça önemli olduğuna dikkat çeken Şimşek, yatırım ortamının iyileşeceği ve yabancı sermaye girişinin hızlanacağı beklentisinde olduğunu dile getirdi. Terörün azalmasının, özellikle doğu ve güneydoğu bölgelerinde üretim ve ticaret faaliyetlerinin canlanmasını sağlayacağını ifade eden Bakan, bunun ekonomiye doğrudan katkı yapacağını belirtti. Bölge kalkınmasının hızlanmasıyla birlikte ulusal ekonomide dengeli bir gelişme sağlanmasının mümkün olduğuna işaret etti. Şimşek, sürdürülebilir ve kapsayıcı büyüme perspektifinin, bu olumlu gelişmelerle birlikte güçlenmesini beklediklerini söyledi.
Türkiye’nin ekonomik programının temel hedeflerinden birinin fiyat istikrarı olduğunu vurgulayan Bakan Şimşek, enflasyonun düşüş eğilimine girmesinde makroekonomik politikaların uyumunun kritik rol oynadığını belirtti. Merkez Bankası ile koordinasyon içinde hareket ettiklerini ifade eden Şimşek, para ve maliye politikalarında uyumun piyasaların güvenini artırdığına dikkat çekti. Bu koordinasyon sayesinde kredi hacmindeki sağlıklı artış ve üretim alanındaki iyileşmelerin enflasyonun uzun vadeli düşüşüne katkı sağlayacağını söyledi. Ayrıca, enflasyonun tek haneye düşmesi için gerekli her türlü adımın atılacağı güvencesini verdi.
Ekonomi politikalarında istikrarın korunmasının önemi hakkında da değerlendirme yapan Şimşek, programdan sapılmasının piyasalarda olumsuz bekleyişler oluşturduğunu ifade etti. Ekonomik aktörlerin güvenle yatırımlarını artırabilmesi için şeffaf ve öngörülebilir politikaların şart olduğunu belirten Bakan, bu nedenle hükümet olarak programın patikasında kalmak için her türlü önlemi alacaklarını kaydetti. Özellikle dış finansman koşullarının zorlaştığı bir dönemde, disiplinli mali yönetimin ekonominin kırılganlığını azaltacağını vurguladı. Şimşek’in mesajı netti: Türkiye hem ekonomi hem de güvenlik alanında sağlam ve kararlı adımlar atmaya devam edecek.
Bakan Şimşek, Türkiye’nin bölgesel jeopolitik avantajlarını ekonomik büyümeye dönüştürme vizyonunu da dile getirdi. Güvenlik alanında sağlanan gelişmeler ile birlikte, bölge ülkeleriyle ticaretin ve iş birliğinin artacağına dikkat çekti. Terör tehdidinin azalmasının sadece iç pazarı değil, aynı zamanda komşu ülkelerle ekonomik entegrasyonu da güçlendireceğini söyledi. Bölgesel projelerin hızlanması, altyapı yatırımlarının artması ve lojistik ağlarının güçlenmesi gibi somut kazanımların da yolda olduğunu söyledi. Türkiye’nin, bu avantajları en iyi şekilde değerlendirerek orta gelir tuzağından kurtulma yolunda hızlı bir yol alması gerektiğini belirtti.
Enflasyondaki düşüşü sağlayan politikaların kalıcı hale getirilmesinin önemine işaret eden Şimşek, fiyat istikrarının yakalanmasının Türkiye’nin kredi notu ve uluslararası sermaye açısından kritik olduğunu ifade etti. Türkiye’nin yatırım ortamının iyileştirilmesi için reformların süreceğini vurgulayan Bakan, hukuk sistemindeki iyileştirmeler, rekabet gücünün artırılması ve kurumsal şeffaflığın hayata geçirilmesinin yatırımcıların güvenini artıracağına işaret etti. Ayrıca, dijital dönüşüm ve üretimde yenilikçi teknolojilerin ekonomiye entegre edilmesinin sürdürülebilir büyümeyi destekleyeceğini belirtti. Bu kapsamda sistematik reformların hazırlanıp uygulanması gerektiğini söyledi.
Bakanın açıklamalarında öne çıkan bir diğer nokta ise sosyal refah ve gelir dağılımının iyileştirilmesi oldu. Ekonomik büyümenin tüm toplum kesimlerine yayılması gerektiğini vurgulayan Şimşek, işsizliğin azaltılması ve sosyal politikaların güçlendirilmesi için çalışmaların süreceğini söyledi. Bölgesel kalkınma projelerinin bu bağlamda çok önemli olduğunu ifade ederek, özellikle güneydoğu Anadolu bölgesinde yaratılacak yeni istihdam olanaklarının, hem ekonomik hem de toplumsal huzur açısından kritik olduğunu belirtti. Bu hedeflerin başarıyla gerçekleştirilmesi halinde Türkiye’nin hem ekonomik hem de sosyal sürdürülebilirliği sağlanmış olacak.
Mehmet Şimşek, Türkiye’nin küresel ekonomik risklere karşı hazırlıklı olması gerektiğine de dikkat çekti. Dünyada enerji fiyatlarından tedarik zincirlerine kadar pek çok alanda belirsizliklerin devam ettiğini ifade eden Şimşek, bu ortamda Türkiye’nin esnek ve dayanıklı ekonomi stratejilerini hayata geçirmesinin elzem olduğunu söyledi. Risk yönetimi ve krizlere karşı erken uyarı sistemlerinin geliştirilmesi gerektiğinin altını çizdi. Aynı zamanda ihracatçıların desteklenmesi ve iç talebin dengelenmesi gibi politikaların izleneceğini aktardı. Bu stratejilerle Türkiye’nin global ekonomide daha güçlü bir oyuncu haline geleceğini savundu.
Sözlerine Türkiye’nin ekonomide yakaladığı ivmenin korunması gerektiğini vurgulayarak devam eden Şimşek, hükümetin yapısal reformlarla ekonomik dinamizmi artırmayı hedeflediğini söyledi. Enerji maliyetlerinin düşürülmesi, eğitim reformları, yenilenebilir enerji yatırımları ve Ar-Ge odaklı politikaların öncelik olduğunu belirtti. Yatırımcıların uzun vadeli planlara güven duyması için kamu-özel sektör iş birliğinin güçlendirilmesine dikkat çekti. Ayrıca, genç nüfusun istihdamının artırılması için yeni programların devreye gireceğini kaydetti. Bunlar, Şimşek’e göre Türkiye ekonomisinin karşılaşabileceği zorlukların aşılmasına yardımcı olacak.
Son olarak Şimşek, Türkiye’nin ekonomik programının sadece sayısal hedeflerden ibaret olmadığını, aynı zamanda toplumsal konsensüs ve ortak bir vizyonun ürünü olduğunu belirtti. Bu kapsamda, tüm paydaşların sürece katılımının kritik öneme sahip olduğunu vurguladı. Ekonomi politikalarının sürdürülebilir olabilmesi için kamu, özel sektör ve akademi çevreleri arasındaki diyaloğun artırılması gerektiğine dikkat çekti. Böylelikle Türkiye’nin ekonomik hedeflerine ulaşırken toplumsal refahın, adaletin ve kapsayıcılığın da sağlanacağını söyledi. Bakanın genel mesajı, kararlı ve disiplinli adımlarla hedeflerden sapılmadan ilerlemekti.
Sonuç olarak, Türkiye’nin son dönemde terörle mücadelede önemli mesafe kat etmesi ve PKK’nın kendini feshetme kararı alması, sadece güvenlik açısından değil ekonomi açısından da olumlu bir dönemin başlangıcı olarak görülüyor. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in açıklamaları, Türkiye’nin ekonomik programına olan bağlılığını ve enflasyonla mücadeledeki kararlılığını bir kez daha ortaya koyuyor. Önümüzdeki dönemde enflasyonun daha da gerilemesi, yatırımların artması ve bölgesel kalkınmanın hız kazanması beklenirken, tüm politikaların bu doğrultuda titizlikle uygulanmaya devam edeceği anlaşılıyor. Türkiye, bu kararlı adımlar sayesinde hem içerideki hem de dışarıdaki ekonomik ve güvenlik risklerini minimize ederek sürdürülebilir büyüme hedefine doğru ilerlemeye kararlı görünüyor.