Aralık 2024’te ayakkabı ithalatına yönelik ilave gümrük vergisinin yüzde 40’a çıkartılması, sektörün nabzını hızla etkiledi. Hükümetin amacı, yerli üretimi korumak ve desteklemek olsa da, artan vergiler ithal ayakkabılara olan talepte ciddi bir daralmaya yol açtı. Türkiye genelinde ithal ayakkabıların pazara girişi gözle görülür şekilde azalırken, sektör temsilcileri geleceğe yönelik uyarılarda bulunuyor. Ancak tüm bu gelişmelere rağmen, yurtdışından online kanallar aracılığıyla yapılan ayakkabı alışverişlerinin yükselişi, ithalatın toplam tüketim içindeki payını farklı bir boyuta taşıyor.
Türkiye Ayakkabı Sanayicileri Derneği (TASD) Başkanı Berke İçten, sektörün içinde bulunduğu karmaşık durumu rakamlarla ortaya koyuyor. İçten, “İthal ayakkabının toplam tüketimdeki payı son iki yılda yüzde 6’dan yüzde 21’e yükseldi” diyor ve 2024 yılı sonu itibarıyla bu oranın yüzde 25’e kadar çıkmasını beklediklerini vurguluyor. Vergi artışlarının geleneksel ithalat kanallarını azaltmasına rağmen, tüketicilerin alışveriş alışkanlıklarında dijital kanalları tercih etmeye başlaması ithalat verilerini farklı boyutlarda şekillendiriyor.
Gümrük vergilerindeki artış doğrudan fiyatlara yansıyor. Bu durum, ithal ayakkabıları daha pahalı hale getirirken, tüketici davranışlarında da değişime neden oluyor. Geleneksel mağazalardan yapılan ayakkabı alışverişleri azalırken, özellikle genç ve teknolojiye yatkın kitleler online alışverişe yöneliyor. Tüketiciler, küresel platformlardan yapacakları alışverişlerde ürün çeşitliliği ve fiyat avantajı ararken, yerli üreticilerin rekabet gücü de bir anlamda sınanıyor.
Türkiye’nin ayakkabı sektörü, uzun yıllardır hem yerli üretim hem de ithalat açısından kritik bir pazar konumunda. Üreticiler, artan girdi maliyetleri ve döviz kurlarındaki dalgalanmalar nedeniyle zorlanırken, devletin uyguladığı gümrük politikaları da sektördeki rekabet dengelerini değiştiriyor. Sektör yetkilileri, yerli üretimi desteklemek için yapılan bu düzenlemelerin kısa vadede olumlu etkiler sağlamasının yanı sıra, uzun vadede tüketici tercihlerine etkisini dikkatle izliyor.
İthal ayakkabıdaki azalmaya rağmen, yurtdışından online alışverişlerin artması sektörü yeni bir gerçeklikle karşı karşıya bırakıyor. Türkiye’de e-ticaretin büyümesi, tüketicilerin dünya çapında markalara erişimini kolaylaştırdı. Bu durum, yerli üretimin sadece fiziki mağazalardaki rekabetini değil, aynı zamanda dijital platformlardaki varlığını da zorunlu kılıyor. Ayakkabı sektörü, bu dijital dönüşümü benimseyerek hem üretim politikalarını hem de pazarlama stratejilerini yeniden şekillendirmek durumunda.
Berke İçten’in açıklamalarına göre, ithalatın toplam tüketim içindeki payı artmaya devam ediyor. “Geleneksel ithalat kanallarındaki azalma, toplam ithalatı düşürse de, yurtdışından bireysel online siparişlerdeki artış bunu dengelemiş durumda” diyen İçten, sektörün bu yeni dinamiğe karşı hazırlıklı olması gerektiğini belirtiyor. Bu durum, gümrük politikalarının beklenen etkisini sınırlandırırken, tüketicilerin taleplerinin dijital dünyada şekillenmeye devam ettiğini gösteriyor.
Yerel üreticiler için durum karmaşık. Bir yandan koruma politikaları desteklenirken, diğer yandan tüketicilerin dünya genelindeki alternatiflere kolaylıkla ulaşması rekabeti zorlaştırıyor. Yerli markalar, kalitelerini artırmak ve ürün çeşitliliğini artırmak zorunda. Özellikle genç tüketicilerin tercihlerinde kalite ve trend belirleyiciliği ön plana çıkıyor. Bu da üreticilerin inovasyona yönelmesini gerektiriyor.
Online platformlar ve dijital pazarlama stratejileri, sektörde yeni rekabet alanları yaratıyor. Yerli üreticiler, sadece mağaza satışlarıyla değil, dijital işlemlerle de pazarda varlık göstermeli. Bu da ciddi bir altyapı yatırımı ve yeni pazarlama tekniklerini gerektiriyor. Sektör, dijitalleşme hamlelerini hızlı yapamazsa, bu alandaki kayıplar uzun vadede büyüyebilir.
Öte yandan, tüketici davranışlarındaki hızlı değişim, sektörel yapıyı dönüştürüyor. İthal ayakkabı talebinin bir kısmı azalsa da, yeni kanallardan gelen taleplerle toplam ithalatın tüketim içindeki payı artmaya devam ediyor. Bu durum, ithalatın sadece fiziksel pazar üzerinden değil, dijital mecralardan da takip edilmesi gerektiğini ortaya koyuyor. Hükümet ve sektörün bu yeni gerçekliği iyi analiz edip ortak çözümler üretmesi kaçınılmaz.
Sonuç olarak, Aralık 2024’te gümrük vergisindeki yüzde 40 artış, kısa vadede ithal ayakkabı girişini düşürmüş olsa da, yurtdışı online siparişlerin artmasıyla ithalatın toplam tüketim payında artış yaşanıyor. Bu durum, sektör temsilcileri için önemli bir uyarı niteliğinde. Hem vergi politikalarının hem de dijital dönüşüm stratejilerinin birlikte ele alınması gerekiyor ki, yerli ayakkabı sektörü hem rekabetçi hem de sürdürülebilir bir yapıya kavuşabilsin. Ekonomik veriler ve sektör içi gelişmeler yakından takip edilmeli, geleceğe dönük proaktif adımlar atılmalı.